Kallavi fincan terekte,
Kallavi fincan terekte.
Yar sinem dersaadette,
Yar sinem dersaadette.
Dergah-ı selatin benim,
Dergah-ı selatin benim.
Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Devamını Oku
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
'Bád-ı sabá (sabah rüzgárı) İslámbol'a varırsan / İşte Cezayirli geldi diyesin / Arza girip padişahı görürsen / Káfir gemilerin aldı diyesin // Yetişip ardından ortaya alıp / Balyemez topların üstüne salıp / Bayrağın ters dikip aman dileyip / Yezidler mikdarın bildi diyesin // Kılıcın kemend atmış solunda / Seksen dirhem tüfenk atar kolunda / Kimi merhum oldu gaza yolunda / Kimi Hakk'a teslim oldu diyesin // Deryáya çıktılar gaza kasdına / Gani Mevlá'm saldı şikár üstüne / Her birisi seyfin (kılıcını) alıp destine (eline) / Hazret(i) Ali gibi saldı diyesin // Selám olsun bizden dosta, yárána / Sevdiğini sinesine sarana / Kuloğlu'nun ahválini sorana / Dört duvar içinde kaldı diyesin'
Yıllar önce bir şiir okumuştum bir yeniçeri şiiri... Buram buram sıla kokan, buram buram İstanbul kokan... Kuzey Afrika da görev yapan bir Yeniçerinin şiiriydi bu. Payitahttan uzak düşmüş, içindeki isyanı dile getiren bir yeniçerinin şiiri... Yıllar geçti o terennümler zihnimden hiç silinmedi. Bu türkü o yeniçerinin İstanbul özlemini anlatmaktadır.
Hakan Gezik
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta