Nasır bağlamış
mührü vuruk sıkılı yumruk
iflah olmaz bu yürek
işe yaramaya ne gerek...
can yanık öylesine
kabuk yaralar kabarık
merhem sar kapa yama
tutmaz,
üstünkörü örtülü örtüyü
aralama,
altı kaşınır dokununca...
Gönül,
kapısından uzak dur
sızma uzanarak
bırak sahipsiz aralık...
unutulmuş,
hazırlıksız hazır olmak
kolay değil,
aşk zora gelmez,
olur ses düğüm boğulur.
izin olmaz bakmaya korkaktır.
Kim bilir,
ya gözlere sinmişse dil,
gözbebeğine hapsedilen tutsak
ele/verir sıkışmış ihanet
yeltenir sakladığım firara..
ahh bilsen delen bakışların
oyan burgudur
eşeler korun dibini
pörçük kül,
kırpıntı kıvılcımlara tutuşur
anla, savaş bu kendime
galibi diz çöker teslim
yalvarır olmak istemez yenik
sürgünde ne yufka oysa yürek
çelik perde erir içinde
peşimden uzak kal,
güç tükenmekte bırak
yordu kendime karşı koymak,
karışık terse akıl
kapılı uçurumda girdap...
titreşir tel sen duymadan
sadece sesizce,
senden sakınarak.
söyleyemem dudaklarımdan
kovduğum isyankar sözleri...
Kayıt Tarihi : 30.9.2006 02:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hangimiz yaşamımızın herhangi bir evresinde kapamadık ki gözlerimizi, korkmadık ki, gözbebeğimize oturttuğumuz, kendimizden bile sakındığımızın farkedilmesinden? Rüyalarımıza ertelediklerimizi, saklı can yoldaşı kılmamız, kim bilir belki de ömrümüze bağışladığımız, sessizce, kimsesizce...
TÜM YORUMLAR (2)