/sahibi gözükmeyen fotoğraf karelerinden, intiharlar patlamış
iskelenin çımacıları, güvertelerden miçolarla denizlere atlamış
sonsuz kanatlı bir albatros, çekerken güneşin önündeki perdeyi
başka gecelerde gerçek fenerler, başka dünyaları aydınlatmış/
…….
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Değerli üstadım Tamamını okumak isterdim çalışmanızın.
Yüreğinize sağlık.Güzel bir çalışma okudum. Çalışmalarınızı takip ediyorum elimden geldiğince.
Tebrik ediyor saygılarımı sunuyorum.
Sağlıkla kalınız.
Hicran duygularının kabardığı ve okyanus ötesi bir gemi güveresinde bir yerlere savrulduğunda hüznü içen gönülün dizelerini bir şiirsel öyküsü duygusu ile okudum şiiri ve çok etkilendim, kutlarım. Sevgilerimle esen kalın!(10on)
şimdi sen canımın içi,
alınlardan damlayan terler sıralanmasa da, tespih tanesi gibi imame altına
ibadetin en onurlu şeklidir yüreği katabilmek yüreğe, kirlenmemiş haliyle
haydi, hiç görmediğim adım seslerinle yürü, denize açılan bütün sokaklara
bir martı konabilir belki omzuna, ama o ben değilim sen devam et yoluna.
İşte yüreğin şiirin en içli sesi...
NE KADAR ETKİLEYİCİ BİR İÇTENLİĞE SAHİP KALEMİNİZ
OKUDUKCA OKUYOR OKUDUKCA KENDİNİ BULMASI ZOR OLUYOR İNSANIN
YAŞARCASINA OKUTUYOR KALEMİNİZ...
TEBRİK EDERİM ,DUYGU YÜKLÜ GEMİYDİ...
ANLAŞILAN BİZİM KAPTAN YENİ KEŞİFLERE ÇIKMIŞ
HAYIRLI OLSUN DİYORUM
TÜM İÇTENLİĞİMLE KUTLARIM
SELAMLAR
Gönlünüzün, açık denizlere açılan yelkenine, takılıp gidiyor farkında olmadan insan, şiirin peşi sıra...Kaleminizin, denize ve sevdaya tutkunluğu bu şiirde daha belirgin...Yaşanmış herşeyin üzerini, çarşaf gibi denizlerle kapatıp,yeni denizlerde, yeni hayatlara, yelken açalım diyen yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum.
Selam ve saygılarımla (10+Ant.)
yollar çare,yollar umuttur...
yeniden yelken açmak denizlere,yeniden doğuştur..
keşke hepimiz yeniden,yeniden yelkenler fora diyebilme cesaretini bulabilseydik...
kaleminize sağlık...
vira bismillah çeker şiir......yine enginlerde dolaşıverdik dizelerinizle.....tebrikler...teşekkürler....
Enfes bir anlatım...Aşk,özlem ve umudun usta bir kalemin yüreğinden yansımaları...Her zaman ki gibi anlatım dili çok güçlü ve okuyucuyu içine çeken etkileyici ve gizemli bir anlatım...Yeni hayatlara umudumuzu asarken,sönen ışıklar bizim yaralarımız olmaya devam edecek...Herşeye rağmen yine seveceğiz,yine umutla bekleyeceğiz...Yüreğinize ve emeğinize sağlık...Kutlarım...Bu güzel şiiriniz tam puanla listemde...
ibadetin en onurlu şeklidir yüreği katabilmek yüreğe
Anlatım tarzınıza bayılıyorum sayın çeştepe yüreginize saglık efendim sevgiyle
Hasret kokusu iyot ile birleşmiş ve ılık bir meltem olup en uzak karşı kıyıları, köprü edasıyla birbirine bağlamış adeta. Üstadımızın böylesi hoş dizelerini okumaktan büyük bir mutluluk duydum. Saygılarımla, tebrik ediyorum.
Güzeldi beğeniyle okudum.Kutlarım
Selamlar
Bu şiir ile ilgili 94 tane yorum bulunmakta