Bu yaşıma geldim rügarlı havayı seviyor muyum sevmiyor muyum hala bir karara varamadım.
Çok üşüten bir rüzgar’ı değil de yaz günlerinde çok bunaldığımız günlerde hafif serin ve insanı serinleten rüzgarı sanırım hepimiz severiz.
Bu yıl yaz başından beri İzmir’im ve Ege kıyıları işte bu serinleten rüzgarlarla çok bunaltan sıcakları biraz olsun serince geçirmekte.
Geçtiğimiz günlerde işyerimde işime yoğunlaşmışken, bilgisayarımda açık olan radyodan Foça’nın makilik ve çam ağaçlı ormanlık tepelerinde yangın olduğu ve yazlık yerleşim bölgelerine de sıçramış olduğu haberiyle yerimden zıpladım.
Orman yangını haberleri her zaman beni çok üzer, içim acır ağaçlara ve bitki örtüsüne ayrıca da o ağaçlar altında hayatını sürdüren her türlü hayvanlara.
Telefonuma sarıldım ve Yeni Foça da bulunan yazlık komşumu aradım. Ön bilgileri aldım. Yangın bizim tarafta değil, küçük Yeni Foça körfezinin öte yanındaki tepelerde, Yeni Foça girişinde bulunan benzin istasyonunun hemen ardında bulunan yolun üzerinde yazlıkların arkasındaki makilik tepelerden başlamıştı.
Ogün hava yine çok rüzgarlıydı ve yangın söndürülemiyordu.
Yayılma riski büyüktü.
Akşamüzeri eşim ve oğlumla Yeni Foça ya doğru yola çıktık neyle karşılaşacağımızı çok merak ederek.
Yeni Foça’ya çok az kalmıştı ki sol yanımızdaki tepelerin oldukça geniş bir araziye yayılmış olarak yandığını çok üzülerek gördük.
İtfaiye araçları sağlı sollu yolda bekliyorlardı.
Yangın tam sönmemiş dumanlar rüzgarlı havaya bağlı olarak tepelerde tütmekte o güzelim yeşil örtü yerini gri kül ve kara bir örtüye bırakmıştı. O görüntüyü beynim reddediyordu. Onun yerine
Gözlerimde ve aklımda, altında yeşil çimen örtüsü ile birlikte güzel çam ağaçlarıyla kaplı olan tepe görüntüsünü istiyordu.
İtfaiyeciler yorgun görünüyorlardı ve araçlarının yanında bekliyorlardı. Foça’daki askeri birliklerden askerler de seferber olduğunu duymuştuk ama onlar sanırım o saatte çekilmişlerdi.
Üzgün bir biçimde evimize gittik. Hava kararınca da her zaman yaptığımız gibi kıyı da dolaşmak üzere dışarıya çıktık.
Rüzgar sertliğinden hiç bir şey kaybetmemişti. Öyle ki yerdeki toz toprağı sertçe kaldırıyor ve üzerimize doğru hızla gönderiyordu.
Yeni Foça da rüzgarlı havaları bilirim ama o akşam her zamankinden çok daha fazla sert esiyordu.
Tüm gün yanan tepelere, akşamın rüzgarlı karanlığından baktığımızda ise, gözlerimize inanamadık. Söndü dediğimiz yangın aslında hala devam etmekteydi.
Tepeler köz haline gelmiş bir mangal görüntüsündeydi. Rüzgar’ın etkisiyle de bazı yerler de zaman zaman parlamalar alev yükselmeleri olmaktaydı. Tepeler, kontrollü bir şekilde hala yanmakta ve İtfaiye araçları ve görevlileri tepelerin eteklerinde bekleşmekteydiler. Eğer parlamalar çok artar da alevler yükselirse derhal müdahale ediyorlardı. Ya da parlayan alev bir süre sonra kendiliğinden sönüyordu. Belli ki bu durum böylece sabaha kadar sürecekti.
Rüzgar’ın hızı çok yüksekti.
O gece bizim açımızdan çok sıkıntılı geçti. Yeni Foça’nın zaten küçücük bir ekonomiyi döndüren gece pazarında buluşan yazlıkçıların pek azı o akşam oradaydı. Orada olanlar ise alışverişten ziyade yangını konuşuyorlardı. Esnaf şaşkındı.
Takip eden günlerde ise Yeni Foça yazlıkçı nüfusunda belirgin hissedilir bir azalma oldu. Gece Pazar’ının ekonomisi iyice daraldı.
O ekonomiye azıcık katkıda bulunmak adına, bisikletime bir lira ya, bir zil aldım. ‘’MİLYONCU’’ kardeşimden.
T-shirt, pantolon, eşofman ve diğer tekstil ürünlerini satan Cezmi
Kardeşim, eşi ve çocuklarıyla her akşam orada. O akşam oda çok üzgün, satış yapamamaktan çok yanan ağaçlara onun da içi yanmış.
Elini çabuk tutamayan Foça belediyesi ne doğru düzgün su borularını değiştirip sezona yetiştirebildi, Ne de aceleyle değiştirdiği
Yerleri kapatabildi. Böylece yollar ay yüzeyine dönmüş oldu.
Alt yapısız oluşturulmuş yerleşim bölgeleri tüm Türkiye de aslında böyle sorunları yaşıyor. Yetersiz, bilgisiz sorumsuz belediyeler eliyle.
Yeni Foça bu yıl yaz sezonu yaşamıyor. Yaz’ı geçiştiriyor. Yeni Foçalının bu yaz içi kararıyor. Kararmış tepelere bakarak. Sessizce başını sallıyor.
Yanan tepelerin hemen etekleri yazlıklarla dolu vaziyette. Daha yukarıları ise
Doyulmaz bir deniz manzarasına sahip.
Birkaç sene içinde yanan o güzelim ağaçların yerlerinde etrafları sağlam beton duvarlarla çevrilmiş tasarım harikası yazlık villalar
Göreceğimizi sanıyorum.
Bu düşünce, içimizin daha da sıkılmasına, daralmasına, sebep oluyor. Üzüntümüzün, iki katına çıkmasına neden oluyor.
O görüntülerin yerine Belediyeden, ya da yetkili mercilerden beklentimiz, Yanan yerleri,yangının üzerinden bir kış sezonu geçtikten sonra bahar aylarında tekrar ağaçlandırmak adına Yeni Foça’dan daha şimdi den gönüllü toplamaya başlamasıdır. Dileğimiz odur.
Aşağıda mail kutuma internetten gelen,
Kimin tarafından yazıldığını bilmediğim, kısa bir yazıyı sunuyorum size.
İzmir’e neden ve nasıl aşık olunur? İzmir’den nasıl bir sevgili olur?
Belki de İzmir’de nasıl ölmek istenirin cevabı bu yazıda saklı gibi,
Sadece üç kez görmeyle..Galiba yazan bir bayan.
‘’44 yasındayım kendimi bildim bileli görmeden hayrandım İzmir'ime; gördüm iflah olmaz aşığı oldum.
Onu görüşüm 3 kez oldu tatillerimde, geri dönüşlerimse eziyet, son dönüşümde memlekete,
Bunalıma girdim ciddi ciddi saatlerce, günlerce ağladım eşimi çıldırttım 'İzmir'e yerleşeceğim' diye
'emekli olalım ev alır yerleşiriz' dedi eşim, kandırıldım. 3 yıl oldu ben emekli olalı daha bu Pazar,
Dedim ki ona: 'Artık ayrılmalıyız seninle ve ben gerçek sevdiğime gitmeliyim, bu yasa geldim ayrıyım sevdiğimden e bu kadar daha yaşamayacağıma göre.' yalnız şunu da biliyorum bir kavuşsam sevgiliye ömrüme ömür katılacak zaten korkum o; ona kavuşmadan ölürsem o yüzden vasiyetimde hazır.
'Yaşarken orada olamadım ama cesedim orada olsun, beni İZMİR'İME gömün.’’
Durmadan kurulup dağılan bu yerde,
Hiçbir dost arama.
Güvenilir bir sığınak, hiç!
Bırak acı yüreğinde konaklasın,
Olmaza çare arama..
Kimse sana gülmeden, sen acıya gülümse,
Yaşamana bak.
Ömer Hayyam.
Tüm İzmir’ime sevgi ve saygıyla güzel pazarlar dilerim.
www.yenigazetemege.com.tr yazarlar özdener güleryüz
ÖZDENER GÜLERYÜZ
Özdener GüleryüzKayıt Tarihi : 27.6.2009 09:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Özdener Güleryüz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/27/yeni-foca-da-bu-yaz.jpg)
Foça'nın o güzel tepelerinin yandığında orada idim o günü unutmak mümkün değil.Güzelim yamaçlar sabahlara kadar için için kanayan bir yara gibi yandı.
yazık oldu o güzelim ağaçlara.... sanki o anları yaşamış gibi
yazmıssınız.Kutluyorum kaleminizi...
TÜM YORUMLAR (1)