Bir güz günü, bir kavak ağacının
Sessiz ıslığında doğmuştu ilk gülüşümüz
Günün tüm kirlenmişliklerinin uzağında
Çiğ taneleri vardı, alacakaranlıkta..
Gökyüzü yakamozda saçlarını yıkarken
Anlatmıştın bana güller dererek
Yediveren güllerinin toprağı delişini
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim