Yeni bir yaşa daha girerken;
Emin ol hiçbir şey bilmiyorum.
Belli ki bilmiyormuşum,
Vakıf değilmişim bu kadar şeytani düşüncelere.
Fakat bazı bazı mecbur bırakılırsın,
Her türlü pisliğe adım atmaya zorlanırsın ömrün tarafından,
Ve fark edersin en küçük samimiyetsizliği,
Güler geçersin ama kabullenemezsin.
Yeni bir yaşa daha girerken;
Elbette sevda hiç uğramadı kapıma.
Sevdası olanın kapısının önünden geçebilir misin hiç?
Geçmeye kalkanlar oldu,
Belki biraz müsaade ettim onlara,
Yarı zamanlı bir kapıcılık görevi için...
Ya yine gözlerimde gördüler sevdayı,
Ya da ben belli ettim.
Çünkü haklıydım,
Çünkü hakları olduğunu düşünmedim beni sevmeye.
Belki de kendimi böyle avuttum,
Fakat ihanet etmedim.
Yeni bir yaşa daha girerken,
Doğru bildiğim her malumatın,
Güzergahtan çıkmış bir araç olduğunu
Ve bana pek de iyi aracılık etmediğini fark ettim.
Büyüdüğümü fark ettim,
Her doğum günü klişesi gibi.
Yeni bir yaşa daha girerken,
Evet, yine fark ettim;
Birkaç canlı var bu günü ezberleyebilen
-Zira gayet açık bir tarih-
Ve doğduğuma gerçekten teşekkür edebilen.
Kedim bile bu minik listeye dahil.
Evet belki çoğu zaman yok saydım bu günü,
Lakin bazı zamanlar olur ki;
Bir ele çok ihtiyacın olur,
-Kırk yılda bir ki ömrüm 24'e kavuşmayı umuyor-
O zamanlar da tesadüf odur;
Doğum gününe denk gelir.
Yoksa niye istersin ki zaten böyle bir el;
Herkese kendini bile unutturan bir hayattan?
Yeni bir yaşa daha girerken,
''Evet!'' diyorum.
''En iyisi sizsiniz...''
Demiyorum bile, suskunluğum yeterli bu hadiseye.
Keşke ''siz'' dediklerim de,
Birazcık çenesine küsse...
Her neyse,
İşte bu da sıradan gözüken bir yılın,
Şiire pek de benzetemediğim bir özeti.
Mutlu yıllar sana,
Ben sigaramı içeyim,
Eğer hala sönmediyse...
Kayıt Tarihi : 8.3.2025 00:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!