Yeni Bir Güne Başlarken

Sana bir şey söyleyeyim mi?
Aslında güneş vuran bir yerdesin.
Beyaz bir halıda kahverengi desenler.
Karşında park, masmavi gökyüzü,
Yeşil,alabildiğine yeşil!
Ama birkaç adım atıp durmuyorsun,
Dünyanın bütün yükünü çeker gibi hep yürüyorsun.

Sana bir şey söyleyeyim mi?
Arabalar!
Burnumuzun dibinde arabalar
Burun buruna akıp duran arabalar
Hiç sevmedin,
Aslında tüm haşmetiyle çağıldayan sanki bir nehir.

Sana bir şey söyleyeyim mi?
Yemek yapmayı bir sorumluluk sayıyorsun,
Seviyorsun da…
Bir kabalık edip ellerine sağlık demezsek eğer
Vah dünyam vah diyorsun!
Hizmetliyim sanki ben,boşuna yaşıyorum.
Haklı mısın haklı,
Kabalığımız kahrolsun.

Sana bir şey söyleyeyim mi?
Uykusuz, rüyasız gecelerin var,
Bir sineğe, bir böceğe, bir örümceğe takılıp kalıyorsun.
Elinde bir tığ, siyaha inat
Hayatın bütün renklerini bir araya getiriyorsun,
Getiriyorsun da,
Hayatımızın nazlı çiçeğini büyütürken
Yarınları aydınlatır gibi pasları parlatır gibi
Neden çocuk şarkıları söylemiyorsun?

Sana bir şey söyleyeyim mi?
Balkonu yıkayıp, çamaşır asıyorsun ya!
Bence çamaşırı da asma, balkonu da yıkama,
Bana seslen,kulaklarım utansın…
Karmaşık asılışlarına da aldırma,nasıl olsa kuruyacak,
Yanağındaki öpücüğü düşün, için titremedi mi hiç?
Uzan da bir bak havaya, bak ne güzel gülüyorsun.

Sana bir şey söyleyeyim mi?
Siyasilere çok kızıyorsun,
Boş laflarla celallenip durmalarına çok bozuluyorsun.
Önümüz de seçim var, eğilip kulağıma
Evleneceğin insanı seçer gibi oy ver diyorsun.

Sana bir şey diyeyim mi hasretim
Sana bir şey
Yemek yer gibi, su içer gibi, nefes alır gibi,
Doğanın tüm güzelliklerini sever gibi,
Aydınlık yüreğini çok seviyorum.
Bilmem !
Anlıyor musun?

12 Mart 2019