Gözlerim kapalı,
Geceyi dinliyorum.
Issız, sessiz ve sakin,
Sadece duyduğum huzurun çığlıkları.
Nicedir hasretmişim huzura,
Hiç fark edemedim nasılsa.
Ohh! Sanki kafam boşalıyor,
Hafiflediğimi hissediyorum.
O da ne!
Birden sessizliği yırtan,
Bir cılız sesle irkildim,
Miyav, miyav.
Gece zifiri karanlıktı,
Fakat, ruhum inadına aydınlık.
Kediyle bakıştık önceleri.
Ön bacaklarını uzattı, karşımda.
Şöyle bir yuvarlandı sağa, sonra da sola.
Karın tokluğunun rahatlığı içindeydi sanki,
Huzur yayıyordu etrafına,
Mayışmıştı, uyumak istiyordu.
Birden ağustos böceğinin,
Cırlama sesini duydum.
Gözüm istemsiz yukarı kalktı,
Ağaçlar karanlıkta zor seçiliyordu.
Tepelerine, sesin geldiği yöne baktım.
Kendimi ses ahenginin içinde buldum.
Ağustos böcekleri, kediyle bana,
Eşlik ediyorlardı sanki.
Bir yarış vardı adeta gecenin sessizliğinde.
Hafiften esen tatlı rüzgar,
Yüzüme buseler konduruyordu.
Gecenin sessizliğinde, sanki bana,
“Üzülme ben de seni yalnız bırakmam”, diyordu.
Serinlemişti, kösmüştü adeta ateşim.
Tatile göndermiştim artık tüm sıkıntılarımı,
Benden izinlisiniz, süresiz dedim onlara.
Eminim ki, hasretlerini çekmeyecektim.
İnşallah bir daha dönmezler geriye,
Bu ayrılık nedense dokunmadı bana,
Çünkü bir başkasını bulmuştum,
Yılların beraberliği bitmişti.
Sanki acılarım dinmişti.
Tanıştırayım, yeni arkadaşım:
Huzur…
Kayıt Tarihi : 25.12.2008 21:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!