Hüzün kokuyor yüreğim soluk bir tende
Rengi düş kalıyor cümlelerimin.
İçimde öksürüyor yorgun bir nefes
Ağzımda birikiyor kinim, susuyorum…
Sahipsiz bir hükmün ortasında fail kalıyorum.!
Duvarlara düşüyor nefretim
Parmaklarımda acım çınlıyor…
Bedenim uyuşuyor bu kör mezarda
Korkularımı koyup başucuma, sana uyuyorum.
Yastığım batıyor aklımın ücralarına, aldırmıyorum…
Sen dökülüyor üstüme, yangınımdan sonra
Buz kesiliyor gözlerim; ben eriyorum..
Dilimde dolanıyor kaçak bir yolcu
Acılarımı avutup seni konuşuyorum.
Yorgun düşüyor gözlerim,noktasız bir kente
Sokaklarda koşturuyor ismimin ardı…
Terk ediyorum kendimi..!
Şafaklarımda yaşlanıyor içimin en çocuk yanı
Yüzüme vuruyor sancılı bir düş
Alnımda eskiyor hüzün türküleri…
Tozlu bir tarih sayfasından geçiyorum
Savaş sonrası arta kalan yalnızlıklar
Ve pişmanlığın ardına saklanmış yakarışlar…
Dilimde yasaklanıyor tüm sözler,sus sürülüyor yüreğime.!
Tüm kilitler kapanmış da olsa
Bir söz var aklımda; parmaklıklar ardında
Sen benden düşüyorsun firara!
Hayatın dışına adım atıyorum
İlk durağımda kırılıyor tüm bedenim.
Paramparça bir ömürden topluyorum
Batık aryalar eskiten dünlerimi sorguluyorum.
Suçum zamanadır; cezam ölüm!
Gözlerime demirledi bıçak sırtı bir hüzün.
‘gidişim bitişimdir’; yemin verdim geceye,
Aklımı yitirdim zerresine sen düşmüş bu hücrede ….
Kayıt Tarihi : 8.11.2007 15:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!