Bu gece konuşacak bu şehrin duvarları
Toprağa hasret
Konuşacak gözlerimdeki yağmur
Ve sen susacaksın!
Sağanak olacak sevdam
Ve sen susarken
Kırılacak gönül aynan
Yılan ihanetine suret olacak yalan
Adın dönüşecek yemin bozana!
Sen olmayacaksın dünden çıksan da
Yürüyecek ayak izinde gölgem
Görmek istesen de beni
Ölümün gözlerine bakarak
Yalnızlığı soluyunca
Gün batımı sessizlik!
Yırtılacak zaman perdesi
Serçelerin gözlerinde ıslanacak
Aşkın asaleti!
Sen,zamanın alaylı kahkahasında
Boğulacaksın!
Bu gece konuşacak bu şehrin duvarları
Bedene düşecek nedensiz gidiş
Geç kalmışlığın susuzluğunda
Riyakar tövbelere elveda deyip
Unutulan rüyalarda olacağım!
Kızıl güllere mi düştü gözlerin
Kokusunu dikeninde soluyan bülbüller
Şaşkın!
Güller şaşkın!
Utanıyor zaman yüzüne bakmaktan
Dokunuşuna utanıyor saçlarım1
Kaldırımlar,
Sensizliğin gömleğini dikiyor
Körfezde bir rüzgar, mevsimsiz bir koku sanki
Neden vuslat turnalarının kanatları kar?
Yoksa yemin bozanı
Vurmuş mu kış ayazı?
Bu gece konuşacak bu şehrin duvarları
Susacak yeminbozan!
Yorulacak suskunluk sokaklarda!
Gölgende ayak izim
Kan kusarken yarım kalmış hasrete
Yüzünden dökülecek yeminler
Ay ışığı güneş yağmuru olsan da,
Tutunsan da yıldızlara
Adın karanlık kalacak!
Kayıt Tarihi : 25.10.2010 11:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!