Çıkılacak yol belinde fıtık var, buralar artık tekin değil.
Şeytana papucunu giydirirken çık aklımdan.
Beni küçük gören göz ve bulanık, miyoptur,
yüzün, bende bir kör manzarası, biliyorum da yazıyorum.
Saç'malanacak yer değil hayır,
bir güvercin nazikliğinde, üzerine kanat çırpacağım.
Söz veriyorum, saçlarından taradıklarımı, saçlarına,
artık yalnız sen tara.
Acıyan bir şeyim ben, tıpta yeri yok.
Böyle, olmazsa da olurmuş gibi susarsak, biraz daha,
bulunduğum kabın şeklini de alsam, boş,
deniz gözlerinden bir habersin,
hep boğulduğum, ağladıkça öldüğüm.
Ya da öldürmeyeceksen, güldür,
dikeni büyük, yükseklik korkumdur dudağının kenarı,
onarılacak şey değil, çok fazla geçtim bu korlardan.
Bir güvercin nazikliği ile de gelmiş olsan, ölümcüldür aşk.
Uzun lafın kısası Hülya...
Uzak yâr'in pusulası...
Sen ki, göğün yüzündeki gamzesindir,
Ankara'da sana'iyileştirdiğim yerlere, kokunu sindir.
En azından, mütmain olacağım, söz veriyorum,
zirâ hepi topu bir ömürsün.
Adının bahsi, günyüzünü kara çıkarmaktır artık,
'artık' yâni bir aşktan geriye kalan.
Gecenin şu saatlerinde Hülya;
"beni bir aralıktan bulup, ağustosta yaşlandıran"
masalın üzerinde artık sigaram ve çayım,
benim üzerimde, daha yarım, bir yaşamak gaylesi.
Zirâ sana ben, kendimi, yaklaşık bir düzine kalem,
uzaklaşık bir bedenle, tüketmeye yüz tutuyorum,
şiirsi bir yüz, aklımda kızılötesidir dudakların.
Gece, çay ve gözaltlarım kaderdaş,
sen, bende muhafaza bir efkarsın, bir şiir yakarsın içimde,
sonra bir çiseli yağmur yağar.
Üflesen, sönen ben,
gül'sen, kuruyan benim.
Olur gibiydin sanki, sen ki ölür gibi değildin içimde,
sandığım, dokunulmayan çeperlerimi ısıtmandı.
Bir şiir yeknesak, yaşamak bana yasak,
gözlerine doğu yerlerde.
viranebirdivane/
Kayıt Tarihi : 28.1.2025 03:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!