Yedikulenin Durgun Rüzgarı

Yedikulenin Durgun Rüzgarı

Dalmıştım, Yedikulenin durgun yüzüne
Doktor, hemşire, hasta,hasta bakıcı,
Girdiğim her kapı, açılırdı yüzüme
Dört duvar üzerime, dökülür de dökülür..

Kartal olsam, İstanbul'dan uçardım
Keklik olsam, bir avciıya kaçardım
On beş altın, dizemeden gerdanına
Dur sen yanma, küle ben döneyim.

Metin olalım anam, dik dur kardeşim
Zaman, Allaha sığınma zamanı dir
Başımızda dolanan buğulu bir duman
Okşayacak, nazlı bir baş ister kendine.

Ey, alemlerin sultanı, yüce Allah'ım
Bir merhem eyle, şu derdin üstüne
Açılmayan kapılar yüzü hürmetine
İyi bir saatinle, zamana denk getir.

Sensiz ne eyleyem, bu dünyanın malını
Anam ağlar, bacım çeker ciğer kahrını
Dostlardan haber gelir, başımın üstüne
Selamı başa taç yapacak, yürekmi kalır.

Düşünüyorum da, kendi kendime
Yufka bir fiske mi, düşer payımıza
Yeşil bir yaprak mı, kopar dalımızdan
Şu Yedikulenin, durgun rüzgarında.