Yazın kesilen dalın düğümü,
Şimdi bahar kış gibi bekliyor,
Seviyormuş gibi görünenin kırmızı dudağı,
Öptüğü yanak diş gibidir.
Gül göndermek nefsin selamıdır,
Bir gülümseme sadaka sayılır,
Dost elin salladığı gül,
Sessizliği rüyalardaki taş gibidir..
Bu dünya Karun'a kalsaydı,
Herkes gerçeği bilseydi düşman kalır mıydı,
Kasası ve küpleri altınla dolu olsaydı,
Hırslı bakışlara boştur.
Kervanı korkutmayanlar,
Kendini gerenler ipe asılır,
Vicdanları gömülü olarak hayatlarını yaşayanlar,
İnsan görünümlü bir leş gibi.
Gülden diken yemek bülbül için zevktir,
Bir kenara bırakmak, sadakat artıyor,
Gerçek aşıklara acı çeker, acı çeker,
Şikayetten bu yana hoş olarak kabul edildi.
Ayak yüzeyinde hareket etse de kök ölmez,
Büyük olsa bile puan değeri yok,
Renk körü insanlar ayık olsa bile,
Adil ölçeklerde bir keşif gibidir.
Her gün bir çamı devirirse, gaflet içinde,
Bölünmüş bütünlük dağınık halka,
Dünyayı arkadan okuyan,
Bu yüzden sırtları göğüs gibidir.
Ne garip bir tezahür, ne garip bir hayat,
Yozlaşmış heyetin elinde acılı hayat,
Bunları da gördün ne yazık ki Sentez,
Ruh kıran ayaklar kafalar gibidir.
Kayıt Tarihi : 3.9.2022 07:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!