Derler ki;
bir zamanlar gökyüzünden süzülen bir ruh varmış.
Ne toprağa ait hissetmiş kendini,
ne de göğe.
Su gibiymiş —
dokunduğu her yer onun aynası olmuş,
ama hiçbirine tam kök salamamış.
Rüzgâr onu savurdukça
bir gün bir toprağa değmiş kalbi.
Sıradan bir toprak değil bu —
unutanların,
yeniden hatırlamak için diz çöktüğü
kadim bir bilge.
Ve o an,
su, ilk kez kendinden başka bir şeyde
durmayı öğrenmiş.
Toprak, sabrını ona açmış —
ve su, hafızasını toprağa bırakmış.
Zaman durmuş.
Gökyüzü susmuş.
Ve o an,
birlik olmuş yalnızlık.
O günden sonra,
göğe bakan her taş
biraz suyu içinde taşımış.
Her damla
biraz toprak gibi susmuş.
Bir gün sormuş biri,
"Aşk mıydı bu?"
Cevap vermemiş anlatan.
Usulca fısıldamış:
“Su ruhlular,
toprağa vardığında
ya köklenir…
ya da şiir olur.”
Kayıt Tarihi : 24.6.2025 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
su gibi savrulan bir ruh, toprağın sabrına dokunduğunda başlar asıl anlatı… Bir kadim buluşmanın fısıltısıdır — kayıtlara geçmemiş, her yürekte iz bırakan sayfa.... Belki de senin de ruhuna tanıdık gelir. Çünkü bazı sözler, biz onları hiç duymasak da bizi içimizden bilir.
"Aşk"
Yaşamaksa,
Sevmek ve sevilmek insana bahşedilen
En köklü his
Varlığın da amacı zaten bu ise;
"Su, toprak ve hava"
İşte bu üçlü olmazsa olmazıdır
Hayatın!
Yaşam dediğimiz
Kök salmak değil midir
Suyla buluşmak için
Havayı köklerine taşımak için
Ve bütün bunların "ortak buluşması"
Aşk değil de nedir?
Aklımın erdiğince,
Tebrikler felsefenin şiirine Huri Hanım...
ne güzel demişsiniz, Mustafa Bey
Aşk, hayatın elementi gibi,
su gibi sızar, toprak gibi tutar, hava gibi taşır…
ve evet, kök salmak da, çiçek açmak da bundandır.
Teşekkür ederim bu zarif bakışa, sevgilerimle.
Kutluyorum yüreğine sağlık Huri
bütünsel bakışınla,
en ince kırığı bile hissedişinle
şiirin dokusuna dokunmuşsun yine.
Teşekkür ederim, Kerem,
kalbinle gelen yorumuna.
TÜM YORUMLAR (4)