anladım ki: herkesin kendine göre bir boşluğu var,
anladım ki her boşluk bir başkasınınki ile dolar *
peşime düşeli tam yirmi gün oluyor usta birer katiliz hedefini şaşırmayan, birbibirimizi öldürüp duruyoruz günlerdir. başka bir gezegendeyiz, düştüğümüz yeryüzü hüzün. ayın rengi soluyor, yeni bir yangınla uyanıyor gece. aklımın duvarlarına dokunuyorum; burukluğunu soluyor nefes nefese kalbim. yerini değiştiriyorum sürekli, bir çarşaf gibi katlıyorum özenle.
odadan odaya dolaşıyorum, uyuduğumuz yatağın kıvrımlarında. ekip biçmişiz birbirimizi, dalgın dalgın topraklarımızı seyrediyorum... söylesene, sevip mi özledik, özledikde mi sevdik. ne alıngan bir tanıklık bu! günler geçiyor; kapaklanıyorum içime; bir kurt sürüsü uluyor, ısırdı ısıracak saçlarımdan! uykum geliyor, yatağa uzanıyorum çürüğe çıkarılmış bir silah sanki ismim, kanayıp duruyorum...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim