Yazılar - Yiğit Mi Yitik Mi

Recep Akıl
997

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Yazılar - Yiğit Mi Yitik Mi

Ülkemizde işçinin gerçek anlamda hakkını arayan, savunan tek bir sendika yok. Oysa üç tane işçi konfederasyonu var ve bunlar bünyelerinde onlarca sendikayı barındırıyorlar.

Bu sendikaların bütün dertleri ellerinde kalan işçilere günü geldiğinde toplu sözleşmeler yapıp zam alabilmek. Başka hiç bir dertleri yok.

Ülkede giderek bir sendikasızlaştırma var meselâ. Çıkıp bir tanesi bile bu konuda ciddi bir itiraz seslendirmiyor. Bu ülkede hangi işçinin iş güvenliği var? Hiç birisinin… Sendikasızları bir kenara bırakalım, sendikalıların bile böyle bir güvencesi yok. İşveren sorgusuz sualsiz işten dilediği kadar işçi çıkartıyor. Tek laf ettikleri yok bu işçi konfederasyonlarının.

Çünkü böyle bir yetkileri yok. Çünkü işverenin işten çıkartma dayatmasını kabullenip yapmış oldukları toplu sözleşmelerde de bunu kabul ettikleri için elleri kolları bağlı. Ne uğruna? Birkaç kuruş daha fazla zam alabilme uğruna… Bu işçiyi satmak değildir de nedir?

İşveren karşısında tamamen silindi bu sendikalar, yok olup gittiler. İşin daha da garibi ve üstelik daha da vahimi bundan da hiç rahatsız değiller. İşçilerin giderek yoğunlaşan ve çoğalan sorunları karşısında eziliyor ve hiç bir çözüm önerisi sunamadıkları için de giderek daha çok etkisizleşiyorlar ve güven kaybediyorlar.

Meselâ DİSK, "1 Mayıs'ı Taksim'de kutlayacağım," diyerek beyhude yere tükettiği enerjisini üyesi olan işçilerin sorunlarına yöneltse daha gerçekçi ve faydalı bir iş yapmış olmaz mı?

Tahminim o ki (yanılabilirim de) Soma'da, Ermenek’te ve daha başka madenlerde çalışan işçilerin bir tanesi bile sendikalı değil. Sadece maden ocaklarında mı? Elbette değil, pek çok iş kolunda işverenin işçisini sendikasızlaştırmak politikası sürüp gidiyor.

DİSK’E sormak lazım, (tabi diğerlerine de) Sendikacının asıl görevi sendikasına işçi kazandırmak değil midir? İşçisinin işveren karşısında haklarını savunmak değil midir?

İşçinin sorunlarının giderilmesi için siyaset kurumlarına baskı yapmak için kamuoyunu harekete geçirmek değil midir? Hükümeti sıkıştırmak, işçiler lehine yasalar çıkartılmasını sağlamak değil midir?

Evet, tüm bu sayılanlar ve daha fazlası sendikaların görevidir ama DİSK'in (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun) görevleri arasında değildir. Onların görevleri (!) 1 Mayıs'larda provokasyon yapmaktır.

İşte size fırsat Ey DİSK yöneticileri (ve tabi diğer işçi konfederasyonları da) bu maden kazalarını fırsat bilin ve işçilerin sorunlarıyla ilgili olarak ve onların lehine olacak doğru dürüst bir eylem planı yapıp kamuoyu oluşturmak konusunda adımlar atın.

Bir araya gelmenize gerek yok. Konfederasyonlar olarak ayrı ayrı da hareket edebilirsiniz. Belki böylesi daha da iyidir. Herkes kendi meşrebini ortaya koymuş olur böylece.

"Adımlar atın," dediysem sokaklara çıkıp kargaşa falan çıkartın demiyorum tabi. Adam olun da işçilerin mevcut sorunlarını içeren adam gibi raporlar hazırlayıp bu raporları tartışmaya açın. Önerilerinizi, kanun tekliflerinizi sunun millete.

Sesinizi duyurabilmek için fazla uğraşmanıza gerek yok. Eminim ki size kucak açacak pek çok medya kuruluşu bulacaksınız. Kaldırın oturmaktan iyice büyümüş kıçlarınızı o yumuşak geniş koltuklarınızdan da inin sahaya bakalım ne işe yarayacaksınız?

Yasak savmak kabilinden değil ha, gerçekten... Yüreğiniz yetiyor mu? Haydi, buyurun işte size meydan, yiğit misiniz yoksa yitik mi millet görsün. 04.5.2016

Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 12.12.2020 03:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Akıl