Bir sıkıntı anında insan ne yapar? Elbette ki çareler aramaya başlar. Kendisine yardımcı olabilecek alternatiflere yönelir. Lâkin bir şey var ki başkasından istediğiniz yardımın her zaman (ama az, ama çok) ödemek zorunda olacağınız bir faturası mutlaka olacaktır.
Çaresizlik, eldeki imkânların ihtiyaçları karşılayamıyor olması durumudur. O halde ne yapmak gerekir? Eldekilerin dışında var oldukları bilinen ama kıyıda köşede bırakılmış, yeterince kıymeti bilinememiş, değerlendirilememiş ve atıl hale getirilmiş olan bazı imkânların hatırlanarak bunların verimli ve işler hale getirilerek düşülmüş olunan sıkıntıdan kurtulmak yolunda çaba sarf etmek gerekir.
Şayet imkânlarımız kendi beceri ve bilgimizle değerlendirmek yerine işin kolayına kaçıp başkalarının kullanımına açacak olursak kendimizi sömürüye de açık hale getirmiş oluruz ki dışarıdan yardım ararken bu gerçeği akıldan çıkarmamak gerekir.
İstisnalar kaideyi bozmaz, lâkin bilinen kadim bir gerçektir ki bir şey istiyorsanız bedelini ödemek zorundasınız. Evet, imkânlarımızın yetersiz kalması durumunda dışarıdan yardım aramak yanlış bir şey değildir elbette ama bu yardım alma işi hem yardım alana, hem de yardım edene adil bir biçimde yansıtılırsa.
Şayet yardım eden, yardım alanın çaresizliğinden faydalanıp onun imkânlarının neredeyse tümüne el koymaya kalkışıyorsa burada ortaya çıkan duruma sömürü denir ve zaten ‘emperyalizm’ denilen düzen bu sömürü anlayışı temelinde yükselir.
Sömürebilmek için bağımlı hale getirmek ve bu bağımlılığa süreklilik kazandırmak lazımdır. Bu sebepten sömüren, sömürülenin kendini toparlamasına asla izin vermez. Bunu yapabilmek için de hiç çekinmeden tehdide, baskı ve zulme büyük bir merhametsizlikle başvurmayı kendinde hak görür.
Her ne kadar bireysel ilişkilerde bu yardım işleri sömürü gibi isimlendirilmiyor olsa da eğer işin içinde yardım alanın zarar görmesi durumu giriyorsa bu alışverişin adına ne denirse densin temelde yapılan iş sömürü kelimesinin ihtiva ettiği anlama gelir dayanır.
Sömürü meselesine toplumsal ilişkiler açısından bakılacak olunursa yukarıda tarifi yapılmaya çalışılan şey daha farklı olmayacaktır.
Evet, Emperyalizm ‘sömürmek’ kelimesinin ihtiva ettiği anlayış üzerinde yükselir. En önemli silahıysa sermaye gücüne devlet gücünü de ekleyerek zayıf toplumlar üzerinde kurduğu hegemonyadır.
Önceleri işgal ederek sömürürdü emperyalizm. Zamanla yaşayarak gördü ki işgal ederek sömürmek kendisine pahalıya mal oluyor daha az masraflı başka bir yöntem bularak işine devam etti, hem de daha az risk alıp masrafları azalttığı için daha çok kazanarak.
Sömürdüğü toplumu önce birkaç parçaya böldü, (örneğin Afrika, Arap yarımadası, Sovyet sistemi vs.) sonra bunların her birini küçük devletler haline getirip bağımsızlık verdi, kendisi de sütre gerisine çekilerek o toplum içinden devşirdiği ve eğittiği işbirlikçileri vasıtasıyla işine devam etti, ediyor.
Emperyalizm bir toplumu sömürmeye başlamışsa o topluma asla rahat yüzü göstermez.
Bunlardan bazıları zaman zaman gerçek bir bağımsızlıktan, birlikten, falan söz etse anında en sert önlemlerle bastırmanın yolunu mutlaka bulur. Eğer bu aykırı seslerin üzerine gidip yok etmezse bilir ki gün gelir kendi hayatiyetinin tehlikeye girmesi kaçınılmaz olur.
Peki, ama hiç mi bir şey yapılamaz?
Elbette yapılabilir, çok zor olmasına rağmen böyle bir mücadelenin başarı şansı vardır; bir şartla ki doğru seçilmiş bir liderlik ve o liderliğin çevresinde oluşturulmuş sağlam ve sağlıklı bir birliktelikle.
Sözün tam da burasında diyebiliriz ki Türkiye’nin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ortaya koymuş olduğu ve sürekli ivme kazanan mücadelesinin ekseninde bu birlik olma anlayışı ve niyeti vardır.
Zaten ülkemiz üzerinde Emperyalizm’in oynadığı büyük oyunun temel sebebi de bu birliktelik ruhunun sürekli olarak gelişiyor olmasının verdiği panik havasıdır.
Finans Kapitalizm kendisine yönelen bu silahın ne kadar güçlü olabileceğinin farkına varmış ve Türkiye’yi ekarte edebilmek, yolundan döndürebilmek için kendisi dışarıdan, işbirlikçileri içeriden yüklenmektedirler. Buna rağmen aldıkları hiçbir yenilgiden yılmıyor, saldırılarına devam etmekten azla vazgeçmiyorlar.
Genel Kurmay’ın gece yarısı bildirisinden bu yana özellikle de gezi olaylarıyla birlikte sürekli olarak ülkemizin üzerine gelinmesinin ana sebebi kendi hayatiyetinin ülkemiz özelinde tehlike altına girdiğini görmesidir.
Kabul edilmelidir ki ekseninde Türkiye’nin olduğu ölümüne bir savaş var. Ve ne yazık ki bu ülkenin evlatları olarak bizler bu ölümüne savaşın yeterince farkında değiliz.
Üçün, beşin hesabını yaparken bu aymazlık ve gaflet ne yazık ki ülkemizin elimizden uçup gitmesine sebep olacak. Şayet böyle bir felaketi yaşamak istemiyorsak kendimize çeki düzen verip gözümüzü açmalı ve çevremizde dönen olayları doğru analiz ederek tarafımızı net bir biçimde belirlemeliyiz.
Başka bir vatan yok bizim için ve elimizdeki bu vatan bizim son vatanımızdır. Atalarımızın canları uğruna bizlere emanet ettiği bu mübarek vatanı her ne pahasına olursa olsun korumalı ve sahip çıkmalıyız. Bunu kendimiz için değil evlatlarımız için yapmalıyız.
Unutulmamalıdır ki Emperyalizm ülkemizi teslim aldığı gün ortada bir daha asla bir Türkiye kalmayacaktır.
Bu meşum gerçeği idrak etmeli ve ona göre yaşamalıyız. Ne demiş atalarımız “Son pişmanlık fayda etmez.” Ya şimdi, ya da hiçbir zaman!
Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 7.3.2022 05:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!