Ahmet Kemal - Yazılar Fazladan Umre Ve V ...

Ahmet Kemal
2078

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

FAZLADAN UMRE VE NAFİLE HAC
Adam bir Hac yapmış birkaç da Umre. Hala Hac ve Umre peşinde. ‘Sana ne oluyor be adam’ diyeceksiniz. Öyle değil. Eğer maksat Allah’ın rızası ise Allah’ın rızası bunda değil. Eğer o büyük önder Peygamber efendimiz (AS) ın izinden gidiyorsak bu yaptığımız doğru değil. Bu yaşadığımız din onun dini değil.
Neden diyeceksiniz. Bir kere efendimiz hayatında öyle çok fazla Umre ve Hac yapmış değil. Hudeybiye antlaşmasıyla Mekke’yi ziyaret etmeden dönen Efendimiz as. Mekke Fethinde bir Hac ve bir de Veda Haccı olmak üzere iki Hac yapmıştır. Gelgelelim bizim Hacı Efendi Hac üstüne Hac, Umre üstüne Umre yapıyor, kendisini ziyaret edenlere kasım kasım anlatıyor, bilmem kaçıncı haccını ilaveten bilmem kaçıncı umresini yaptığını anlatıyor da anlatıyor.
Diyanet işleri başkanı da Haccın konfora kurban edildiğini, şeklin öze, görüntünün manaya, cesedin ruha feda edildiğini anlatıyor. Aslında Haccın bir mana, bir ruh olduğu, bir erdem ve ahlak eğitiminin oluşması gerektiğini ilave ediyor.
Nerede? Biz Haccı ve Umreyi bir turistik gezi yapmada birbirimizle yarışmakta, nefsi öldürmesi gereken ibadetlerin onu daha fazla kuvvetlendiren bir eylem haline dönüştüğünü acı acı müşahede etmekteyiz. Nerde kaldı nefisle mücadele. O büyük Peygamber savaştan dönen Sahabeye ‘Küçük Cihat’tan Büyük Cihat’a geçiyoruz dediğini düşünürsek, bu mukaddes ibadeti ruhuna aykırı bir hale sokmak, VIP Hac yarışına girmek İslam’ın ruhuna ne kadar uymaktadır.
İbrahim Ethem (k.s.) nafile hacca giden bir Müslümana söylediği şu sözler ne kadar manidardır.’ Eğer maksadın Allah rızası ise o parayı fakir ve muhtaçlara dağıt.’ İşte ölçü bu. Maksat Allah rızası ise varlıklı Müslümanların yapması gerekenin ne olduğunu bu menkıbeden daha iyi hiçbir şey anlatamaz bize. Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslüman aç yatıyor yahut zulüm görüyorsa yahut fakirlikte eğitimin aksatıyor veya evlenip ev ve iş kuramıyorsa Müslümanların nafile hac ve umre yapması ne derece Allah rızasına uygun bir davranıştır. Müslümanlar bu edimlerini sorgulamalı değiller mi dersiniz?
Mademki amaç Allah rızasıdır ya da öyle söyleniyor, bütün eylemlerimizin buna göre tanzim edilmesi gerekmez mi size göre? Gece gündüz ibadet eden, sürekli oruç tutan bir ehli-i tarike efendimizin böyle yapmadığını, bir gün oruç bir gün iftar ettiğini, gecenin üçte ikisini uyku birini ibadetle geçirdiğini söylediklerinde şeytani bir gururla efendimizi kast ederek haşa ‘bir takva sahibi olmak gerekmez mi? ’ diyerek bu nefsani ibadetin kendisini peygambere bile tan edecek kadar egoya duçar ettiğini ifade etmiştir.

Tamamını Oku