Yazı Şiiri - Habibe Merih Atalay

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Yazı

Giderek daralıyor çember. Köşeye sıkıştım çaresiz. Yaşama iç güdüsünden başka bir dürtü değil beni ayakta durmaya zorlayan. Geri dönüp - hayır - kafam basmıyor zekama yenik durumda zekam. Çekip çıkartamıyor çekip çıkarttığını da gömüyor tekrar toprağa. Basit bir çözüm uyduramıyor.

Aletlerimiz makas bıçak balta kama testere hepsi kesip doğramaya biçip parçalayıp ayırmaya yarayanlar. İğne yok iplik yok tığ şiş yok örmek dikmek yok hep sökülüş var hep yırtılış.

Yeni birşeyler öğrenmeliyim hep. Yeni bir şeyler öğrenmeli durmadan yeni bir şeyler öğrenmeliyim. Öğrenmeli öğrenmeli öğrenmeli A-B-C-D-E-F- (Ç) - Büyü - yap - mayı da. Entrika üretmeyi -de- sürükleyiciliği de -

Basit bir insanım basit bir insanın etkisi altında zihnimi darmadağın etmeyi -bak işte bunu- çok iyi beceriyorum. Başardım sayıyorum kendimi.

İnsanlar okudukları şeylerden tam tersini bekler oysa. Karmaşanın çözülmesini, kırılmanın kaynaşmasını, çöküntünün düzleşmesini bekler zihinleri insanların. Seni düşündükçe ama daha da karmaşıklaştırmak geliyor kırmak kökünden söküp atmak geliyor filizlendirdiklerini kara delik gibi çekip içime göçürmek istiyor seni!

Daha basit bir yöntem uygulayalım. Ben o bildiğiniz yazar parçacıklarından değilim. Oturup, elinize keyifle alınası haz nesneleri üretmeyeceğim. Evet. Anlaşılmıştır. Zorlayıcı olanın bu olduğunu biliyorum. Ne kadar ucube olduğumu göstermeye çalışıyorum. Ama bu da bir derece doğru bir derece değil aslında. İnsanlara dokunmak bulaşmak falan istemiyorum, kimseye etki etmek istemiyorum ben.. ben sadece kendime etki etmek istiyorum sadece kendime başka kimseye değil. Haydi zıpla -> haydi kalk koş -> haydi yürü -> hareket et haydi! Bırak yazıyı da edebiyatı da ustaların eline yaşamaya bak haydi. Kımılda! Kullan hayatını, hayatını yaşa. Haydi kalk! Zıpla -> Koş -> Yürü -> Devin durma devin!

Ben kendime etki etmek için yazıyorum. Hedef kitlem yok. İnsanlara verebileceğim pek bir şeyim yok. Bir yayıncım bile yok, tanımıyorum hiç kimseyi. Çevremde hiç kimse bırakmadım. Hiç bir çevreye girmek de istemiyorum. Topluluklardan hoşlanmıyorum.

Defalarca seni tanımak beni tanımak aslı itiraf ediyorum işte benim öpüşüne hasret -defalarca tanımak beni - beni tanımak aslı -

Nedir bu böyle yazı beni iyileştirsin diye kullandığım yazı şimdi tam tersine dönüştü. Yöneldiğim bütün kurtuluş çabalarımın şimdi hepsi beni hedef alan silahlara tehditkar silahların bana çevrilmesine neden oldu. Yazıda boğuluyorum. Yazıya boğuluyorum. Boğuyorum kendimi yazıyla. Bu neden böyle oluyor?

Gerçekten bir şey bulmalıyım... gerçek bir çözüm çare bulmalıyım.

Yazı, hançeri bağrıma saplıyor. Yazı, sırtımdan bıçaklıyor. Yazı, gözümü oyuyor, kulağımı makaslıyor dudağımı kırpıyor, burnumu sürtüyor, boynumu buruyor, bağrımı deşiyor. Yazı, bağırsaklarımı körbağırsaklarıma varıncaya içimi dışıma çeviriyor, ters yüz ediyor derimi kanırtıyor her yerimi. Yazı, dağlıyor bağlıyor elimi kolumu kanadımı gergefe geçiriyor geriyor batırıp çıkarıyor kaynar kazanlara liğme liğme işliyor harf harf beynimin içini azap çektirip kahrediyor.

Yazı, esir alıyor kölesi yapıyor zincire vuruyor kuruyan kollarımı bileklerimi zaptediyor köşesini bucağını hücrelerde ateş raksı yapıyor çığlıklar naralar atarak yüzündeki savaş boyalarıyla elinde baltası ırzıma geçiyor. Yazı, namusuma kastediyor kirletiyor kızlığımı bozup masumluğumu çalıyor, onurumu lime lime yapağılardan kilim yapıp seriyor ayaklar altına yol geçen hanı yapıyor bedenimi peşkeş çektiriyor yazı.

Utandırıyor ayıplatıp küstürüp hayata insanlara zındanlara kapatıyor yazı, bütün inancımı ve ahlakımı silip atıyor toplumsuz kimliksiz kimsesiz kılıyor hiçleştiriyor... hiçliğin boşluğunda sallandırıyor.

Giderek daralıyor çember.. köşeye sıkıştım yine çaresiz... yaşama iç güdüsünden başka bir dürtü değil beni ayakta durmaya zorlayan... geri dönüp - hayır - kafam basmıyor... zekam zekama yenik... çekip çıkartamıyor çekip çıkarttığını da gömüyor tekrar toprağa... basit bir çözüm uyduramıyor.

Yapmak ve yıkmak bu, var etmek ve yok etmek!
Peki... yazı ne zaman güzelleştirecek... hayatımızı?

Hayat tesadüfen güzelleşmez! Hayat değişerek güzelleşir. Farklı sonuçlar bekleyerek sürekli aynı şeyleri yapmaya devam edemezsin. Değiştirmen gerek ey yazı! Değişmen gerek!

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 29.4.2014 12:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


‎ 29 ‎ Nisan ‎ 2014 ‎ Salı 12:15:58

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay