Yazı 072 Ya Varsa Şiiri - Necdet Erem

Bir gün İslam büyüklerinden birisine ( Hz. Ali Ra. Olduğu söylenir.) inançsızın birisi gidip!

— Siz inananlar ibadetler yapıp cennet umudu ile yaşıyorsunuz. Ya inandığınız ahiret ve cennet yoksa bu yaptıklarınız boşa gidecek.

İhtimal üzerine bir hayat kurulurmu?
Diye sorar.

O İslam büyüğü,
— Sen de haklısın.
Ama inanmak bezim için yaşamı anlamlı kılıyor.
Sonunda bir mükâfat göreceğiz diye hayatın cefasına sıkıntılarına katlanma azim ve gayreti veriyor.

Bizi koruduğuna inandığımız her şeyi gören ve bilen, her şeye gücü yeten bir yaratıcının varlığı hayatımıza güven kazandırıyor.

Ne mikro âlemin korkusu, ne makro tehlikelerin endişesi bizi asla ürkütmüyor.

Zevk ve lezzetlerden, insan izzet ve onuruna yakışır, sağlığına, aile huzuruna, toplum değerlerine zarar vermeyecek bir şekilde istifade imkanı verip, hayvani hislerin esiri olmaktan koruyor ve kurtarıyor.

Hayatın süreci içinde başımıza gelebilecek olan kaza, bela, hastalık, sakatlık, fakirlik vs. gibi bütün sıkıntılara ve tehlikelerin tehdidine karşı sabrı tavsiye ederek, isyanlardan, faydasız şikayetlerden kurtarıp; rıza hali kazandırarak, size dünyayı dar eden olayları bizim için ebedi saadeti kazandıran tatlı ve karlı bir ticarete dönüştürerek, dünyalık sıkıntılarını da her şeyin hoş tarafına bak prensibi ile YÜZDEN BİRE indiriyor.

Size zor ve zahmetli gibi görünen ibadetlerimiz ise hayatımızı güzelleştirip, güven ve mutluluk kaynağımız oluyor.

İnsani ilişkilerimizde dengeli, ahlaklı ve adil davranmamızı, birbirimize karşı sevgi ve saygı kuralları içinde muamele etmemizi sağlıyor.

Misal olarak Namazı ele aldığımızda;
Aptes ile bedenimizi, namaz ile (meditasyon sayılabilecek bir trans ile) ruhumuzu hırstan, hasetten ve zararlı his ve duygulardan günde beş defa temizliyoruz.

İnançsızların en çok korktukları ve kaçtıkları kendileri ile baş başa kalmamak yalnızlığından kurtuluyoruz.

Zekât verirken mutlu oluyor hayata güvenle bakıyoruz.

İnsanlar ile kardeş olduğumuzu hatırlıyor ve onlara karşı vazifelerimizin olduğu mesuliyet şuuru ile BENCİLLİK BELASINDAN kurtuluyoruz.

Oruç ile kimsenin ıslahında muvaffak olamadığı nefsimizi ıslah ve terbiye ederek bizi hayvanlardan farklı kılan en büyük özeliklerimizden biri olan İRADEMİZİ güçlendiriyor aklımızın doğrularını tercihte inançsızlar kadar zorlanmıyoruz. En basitinden bağımlısı olduğunuz zararlılardan sizin kadar etkilenmiyor ve onların kölesi olma riski altında kalmıyoruz. Vs.

Gördüğün gibi biz inanıp inandığımız gibi yaşarken bir şey kaybetmediğimiz gibi;

Dindarlığımız vesilesi ile hayatımıza sonu ve sonucu itibariyle, fani dünya hayatından daha kıymetli bir anlam ve güven kazandırmak gibi çok önemli şeyler kazanıyor ve kazandırıyoruz.

Yani sizin dediğiniz gibi inandığımız ahiret ve kazanmak için fedakârlıklarda bulunduğumuz cennet yoksa!

Amaçlı, anlamlı huzur ve güven içinde yaşamanın kazandırdığı mutluluk ve cennet özlemi ile yaşamak, hiçbir canlı için kurtuluş imkanı olmayan ÖLÜM, sizin için hayatı İDAM hükmü verilmiş İNFAZ GÜNÜNÜN beklendiği bir hapis haneye çevirmesine bedel;

Bizim için cennete girmekten daha güzel ve daha lezzetli bir bekleyişe dönüşüyor.

İşte sende takdir edersin ki bizim daha gitmeden kazandığımız manevi bir cennetimiz zaten var.

Daha oraya gitmeden biz onu burada yaşıyoruz.
Dolayısıyla Allah’a ve ahirete iman etmiş olan müminleri bir olduğunu söylemek asla mümkün değildir.

Ama ya bizim inandığımız SENİNSE İNANMAK İSTEMEDİĞİ AHİRET VE HESAP VARSA!

SEN VE SENİN GİBİ DÜŞÜNEN İNKARCILARIN HALİ NE OLACAK?
SİZİ YAKITI TAŞLAR VE İNSANLAR OLAN, ÖLÜMÜN OLMADIĞI EBEDİ CEHENNEMDE SONSUZA KADAR YANMAKTAN KİM KURTARACAK?

KUTULUŞ İHTİMALİ OLMAYAN KOVALAMADAN,
KORKU VE ZAHMETLERİNE RAĞMEN NEDİYE KAÇIYORLAR.

UNUTMAYINIZ Kİ KURTULUŞ İMKANSIZ İSE KAÇMAK ANLAMSIZDIR.

KARŞILIĞI OLMAYAN MÜCADELENİN,
SONU YOKLUK OLAN ZAHMETLİ VE SORLU HAYATI SONUNA KADAR SÜRDÜRMENİN AKIL VE MANTIK İLE İZAHININ İMKANI VARMI?

HAYATI ESİR KAMPI, İŞKENCE ODASI OLMAKTAN ÇIKARIP TİCARETHANE VEYA EĞİTİM ALANINA DÖNÜŞTÜREN AHİRET OLMASA!

BUNCA ZORLUKLARINA RAĞMEN SONUCU İTİBARİYLE YOK OLUNACAK YAŞAMI SONUNA KADAR İNATLA SÜRDÜRMEK HANGİ AKIL İLE İZAH EDİLEBİLİR? HANGİ MANTIK İLE YORUMLANABİLİR?

Zaten burada hastalık, kaza, bela ve musibetlerin tehdidi altında geçen bakteriyel hayatınızın cehennemden kalır bir tarafı da yok ki!..

Korkunuzdan kurtuluşu, alkol, sefahet oyun ve eğlence bataklığına dalarak hayatın sonunu ve sonucunu düşünmemekte bulmuşsunuz.

HİSLERİ UYUŞTURUP İPTAL ETMEK HAKİKATİ DEĞİŞTİRİMİ?

Sizin bana acıdığınıza gülüyor ve içinde bulunduğunuz durumun vehametinden bihaber halinize bir insan olarak hem üzülüyor hem de ÇOK ACIYOR VE KURTULUŞUNU İÇİNDE DEVAMLI DUA EDİYORUM.

Adam,
Bu “YA VARSA” SÖZÜ ÜZERİNE BİR HAYLİ DÜŞÜNMÜŞ.

Sonradan inanmanın aklın gereği, hayatın tek gerçeği ve anlamı,
İnsanın mutluluk ve güven kaynağı olduğuna kanaat getirip İ M A N E T M İ Ş.

Darısı inkar ile hayatının yaşanmaya değer anlamını kaybettiği halde, bir şey kazandığını zanneden asrımızın İNKAR MAĞDURLARININ başına olsun.