Yazı 067 Allah Adildir. Şiiri - Necdet Erem

Bir televizyon proğramnıda zihniyetlerinde din düşmanlığı olduğu her söz ve davranışlarından belli olan; maksatlarının “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” olduğunu gizleme ihtiyacı bile his etmeyen iki mütecaviz din düşmanı, karşılarına zavallı bir ilahiyatçıyı almış, sille tokat dövme sayılabilecek şekilde istihzai sualler ile o zatın şahsında İslam’ı ve bütün dinleri pervasızca aşağılamanın mutluluğunu yaşıyorlardı.

Soru şuydu.
Allah’ı inkâr eden iyi bir insanın ebedi cehennemde kalması ile çok iğrenç hatta çok korkunç günahları işleyen inançlı bir ahlaksızın veya bir caninin günahlarının cezasını çektikten sonra cennete girmesi nasıl adalet olabilir diye Allah’a ve adaletine itiraz ediyorlardı.

Ne yazık ki zavallı ilahiyatçı kardeşimizde bunların bu demagojik, isyan ve inkar dolu suallerinin ve sualden çok saldırılarının karşısında boynu bükük ne yapalım kural böyle demekten başka bir varlık gösteremiyordu.

Alışılmış medyatik İslam düşmanlıklarının tipik bir örneği bu defada Allah’ı adil olmamakla suçladıkları gibi, zulüm ile itham ediyorlardı.

O mülhidlerin haddi aşan düşmanlıklarına mı kızayım,
yoksa oraya çıkıpta İslam adına yeterli bilgi sahibi olmayan o zavallı ilahiyatçının düştüğü aciz duruma mı yanayım karar veremedim.

Sesimi onlara ulaştıramasam da, konu üzerinde verilmesi gereken mantıki cevabımı yazdım ve bir gün siz değerli kardeşlerimde öylelerine veya onlardan ders almış mütecaviz bir din düşmanı ile karşılaştığınızda cevabınız hazır olsun diye bu konuda sorulabilecek suallere Risale-i Nurlarda Üstadım Bediüzzaman Said NURSİ’nin vermiş olduğu cevaplardan almış olduğum dersime binaen aşağıdaki kısa makalemi yazmıştım.

Siz değerli dostların dikkatine arz ederim.

ALLAH ADİLDİR.

Suçun vasfı, muhatabında yaptığı tahribat, verdiği maddi veya manevi zarara göre belirlenir.

Suçun büyüklüğünün yanında, suçlunun küçüklüğü, cezanın küçülmesini gerektirmez.

Ceza cirmin küçüklüğü ne değil, cürmün cesametine büyüklüğüne göre takdir edilir.

Bir devleti bütün kurum ve kuruluşları ile yok saymanın suç ve cezası, ülke vatandaşları arasındaki hukuk ihlalleri ile bir tutulamaz.

Elbette cezaları da bir değildir ve olamaz.

DEVLETİ İNKÂR MİLLETİN ŞAHSI MANEVİSİNE KARŞI İŞLENMİŞ BÜYÜK BİR CİNAYETTİR.

ELBETTE MİLLETİN FERTLERİ ADEDİNCE HUKUK İHLALİ BAHİS MEVZU-U OLDUĞUNDAN O DEVLETİN TEMSİL ETMİŞ OLDUĞU İNSANLAR SAYISINCA HAK DAVA EDİLİR.

Bu misalden hareket ile 'İNNEŞŞİRKE LEZULMUN AZİM Lokman 31/13' hakikati kendiliğinden ortaya çıkıp, kâfirin inkârı Uluhiyyet ile işlemiş olduğu suçun KEMİYYETEN KÜÇÜK GÖRÜLSEDE, KEYFİYYETEN MAHLUKATIN ZERRATI ADEDİNCE AZİM BİR CİNAYET OLDUĞUNU KÖR GÖZLEREDE GÖSTERİR. PASLI VİCDANLARADA HİS ETTİRİP İTİRAZINI RED EDER.

Bir veya birkaç insanı öldüren ile bütün inananları öldürmek manasına gelen inkâr;
Heralde bir biri ile mukayese edilemeyecek kadar çok farklı kategorik özellikler ihtiva eder.

Onun için cinayetin cezası ile ihaneti vatan veya ihaneti millet suçu bir tutulamaz bir kefeye konulamaz.

BİRİNİN CEZASI ÖLÜMÜNE SEBEP OLMUŞ OLDUĞU BİR VEYA BİRKAÇ KİŞİNİN İHLAL EDİLEN HERHANGİ BİR HUKUKU İLE SINIRLI OLSADA;

DİĞERİNİN SUÇU İNKÂR ETMİŞ OLDUĞU BÜTÜN İNANANLARIN, MEVCUT YAŞAYANLARI İLE DE SINIRLI KALAMAYACAĞI GİBİ, GEÇMİŞ ASIL VE GELECEK NESİLLERİNİN DAHİ HUKUKUNU İHLAL OLDUĞUNDAN, CÜRMÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ NİSPETİNDE CEZASI ADALETİN GEREĞİDİR.

Allah adildir. Adaletle hükmeder.
Kul yerine göre hem cahil, hem zalim, hem haindir.
Zulmeder, ihanet eder. İşine geldiği gibi yorum yapar

Allah cürmümüzün büyüklüğü ile samimiyetsiz amellerimizin küçüklüğüne bakıp adaletiyle değil de,
gaflet, cehalet, zulüm ve ihanet içindeki biz nankör insanlara merhameti ve mağfireti ile muamele eylesin.

25.11.2010