Umutsuzluğun şiirini yazıyorum, yoksun diye…
Sıkışık zamanların duvar takviminde beklentim, sonsuzluk
Bir kadın resmi iğreti, yapıştırılıvermiş; Kimdir? Ünlü biri mi?
hiçbir şey değilse bile, milenyumun takvim güzeli! Aşar beni böylesi…
İçimi eritiyor. Bir of çekiyorum, karşıki dağlar inliyor…
Züğürt ağanın babası, “ben garı istirem,” diyor…
Duyup da gelmiyor bir kör topal…
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta