Bir gövde, kendi sesine sığınmış
duvarların bile unuttuğu bir odada,
zamanla cilalanmış bir suskunluk,
damla damla içe, bir ağırlık gibi, çöker.
Avuçlarında büyüyen kayın,
köklerini toprağa değil,
karanlığın kıvrımlarına salar.
Her gece,
gömleğini bir dua gibi katlar
terk edilişin buruşuk hatırasına.
Gün,
içinden geçip giden bir fısıltıdır yalnız;
ışık, pencereye düşmeden kararır.
Elinde eğirdiği düşler,
karanlıkta çözülür
bir ana rahminden çok,
karanlığın kendisi olur.
Dil,
içine gizlenen bir ırmak olur,
konuşmaz;
ama gözler
çözülen bir mektup gibi
kendini dışarıya bırakır.
Bir ömre sığmayan tatlar,
damağın kenarında
bir unutuluş gibi soluklanır,
ve karanlıkta diz çöken yalnızlık
hiç sormaz ismini.
Gecenin bir noktasında,
zaman dizilir duvarlara
ve sen,
kendi içinden geçerek
bir başka boyutta yankılanırsın.
Çünkü bazen,
büyümek;
bir kayının
kendini,
kendi gövdesinde unutmasıdır.
Hatice GÜZEN
Hatice Güzen
Kayıt Tarihi : 16.4.2025 14:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!