er ya da geç bırakacaksın bu işi
en fazla üç yıl ya da
mutlu bir haber sonrası önümüzdeki yaz,
oraya döneceksin
'muhteşem zaman parçası'na
bir süre yazmaya çabalarken,
şiire benzeyen ya da benzemeyen
öyküye yakın, uzak
yasak kelimelerin uğultusunda,
elinden tutup meydana çıkaracaklar seni
cep telefonuna çıkaracaklar
mahallenin bir mensubu olacaksın
takipçilerin olacak
yıllar sonra bir akşam
şanslıysan, unutmadıysan eski seni
silmeye çalışacaksın yazdıklarını
kitaplarını saklayacaksın
sen miydin o hülyalı genç
yankı odasında mı geçti yıllar
çokluk da yazdıklarını unutacaksın
ta ki ölümüne yakın, ölümsüzlük fikriyle
o kötü romana başlayana dek,
neydi o şarkının adı
sevdiğin adamın saçları var mıydı
her şeyi affeden bellek
nazlanır, işine yaramaz
çünkü ne yediysen osundur
ama nevrozun ya da öfkenin de yardımıyla
mensup olmaktan çıkıp
karşı koyarak curcunaya,
ait olmayı becerebilirsen sevgiline
korkunç kıskançlığını kavrarsan onun,
uyumadan da rüya görebilir
bir tanrı icat edip onunla konuşabilirsen
sessizlik çıldırtmazsa seni
başka göklere varabilir
bir elin parmakları kadar sanatçı arasına
kim bilir belki de girersin
en fazla üç yıl ya da
neşeli bir yaz gecesinde
şimdiki zamana döneceksin
'muhteşem zaman parçası'na
dönecek ve anlayacaksın
nedir insanı yalnızken şair
değilken soytarı yapan şey
(ekim, 2024)
Ömer Taha OnatKayıt Tarihi : 12.12.2024 22:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!