bu gün küçük bahçemi gezdim,
çilekler olgunlaşıyor patlıcanlarda henüz hareketlilik yok
domatesler çiçek veriyor.
nanelerin dibinden ölü dalları makasla kestim ve
hint halısının etrafına ağ ören örümcekle sonunda yüzleştim
siyah kara komik bi şey.
çok sustum yine, karıncaların gölgelerini görebiliyorum.
o kadar küçükken nasıl bu kadar iri geliyorlar hayata anlayamıyorum.
belki küçülmeliyim, daha küçük sesler vardır bir yerlerde,
benimle konuşan, benimle çiçeklerin dibinde gezip dolaşan.
keşke deniz olsaydı karşımda,
iri eşek arılarından kaçtığım masa,
yanında kağıt kalemim ve uzaktan biri gelse de öpseydi beni
“ ne kadar tanıdıksınız bugün, sevdim ve öpmek istedim” deseydi.
artık sevgilimi gizli saklı öpüyorum. ceplerimde düne bıraktığım
türkülerde bitti. bu kül düşümleri ellerimi acıtıyor. uykularda
yakalanıyorum kendime. “sen sevdikçe öldürüyorsun” diyor çocuklar.
oysa ben yaşatmak için seviyorum,
şimdi hangi mevsim beni anlar susup bunu konuşuyorum.
bir gün gel gözlerimden öp beni ne olur, az kaldı, kayıplığa gidiyorum.
çok çekiniyorum gelecek yazın sıcaklığından,
artık güllere dokunamıyorum,
acı öyle yakıcı ki,
gözlerimi tutuyorum,
hem biliyor musun,
artık ağlamayı da öğreniyorum,
bir ben biliyorum şimdi birde sen.
Kayıt Tarihi : 14.2.2009 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ortak deneme, tşk.ler b.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!