Gece de gün de çok yorgundu…adam da…
Sırtında taşıdığı yüklerin izleri ve ağırlığı yormuştu onu, hamalıydı bu eksik hayatın…
Şikayet etmişliği varmıy dı? Vardı elbet, ama vazgeçmemişti. Hem de hiç bir şeyden.
Soluklanmak için oturmuştu bu mekana, “azıcık nefes alsam iyi olur” diye düşünerek.
Bir çay aldı ince belli bardakta eline ve 23 yıllık zarar veren dostunu, sigarasını…içine derin bir nefes ile çekti dumanı, gözüyle baktı bir an yüreğine. “Ne çok yaşanmış, ne çok şey yaşamışsın be” dedi..
Efkar mıydı bu? Kasvet mi? Yorgunluk mu? Hayat mı yoksa?
Sonra….Karşı masada oturan insana ilişti gözü, renkleri bol ama siyahı seven bir duruşu vardı karşısındakinin.
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum