Kalemini sivrilt, gerçeği gör de,
Hainler gizlenir aynı o yerde,
Merhem diye sunar zehri o derde,
Fitne kazanını düzenleri yaz.
Davası makamdır, derdi paradır,
Gönlünde açılmış derin yaradır,
Vicdanı nasırla kaplı, karadır,
Halkın alın terin ezenleri yaz.
Dillerde duadır, elde tespihtir,
Ameli gösteriş, sözü fâsihtir,
Gıybet meclisinde o pek nâsihtir,
Dinini hep kalkan edenleri yaz.
Okumaz, dinlemez, bilmez haddini,
Kabul etmez asla kendi reddini,
Sanırsın o çizmiş soyun ceddini,
Boş fıçılar gibi ötenleri yaz.
Ne anaya saygı, ne ata sevgi,
Gönüller olmuştur adeta sergi,
Menfaat üstüne kurulmuş örgü,
Değerler ipini çözenleri yaz.
Yalanı kendine etmiş bir perde,
Hakikat gizlidir bilmem ki nerde,
Şifa bulunmuyor açtığı derde,
Doğruyu yanlışa büzenleri yaz.
Güçsüzün feryadı arşa ulaşır,
Zalimin zulmüyle sabrı da taşır,
Sanma ki yaptığı yanına kalır,
Garibin hakkını yiyenleri yaz.
Bu dünya bir handır, konan göçecek,
Her gelen ecel şerbeti içecek,
İyilik, kötülük, hepsi biçecek,
Sarayda saltanat sürenleri yaz.
Karanlık gecenin sabahı vardır,
Zalimin hesabı çetin ve zordur,
Doğruluk ateşte yanan bir kordur,
O koru sönmeden taşıyanı yaz.
Ne atlas libasla ne de parayla,
Ne görkemli tahtla, ne de sarayla,
İnsanlık ölçülür ancak yarayla,
Mazlumun yarasın saranları yaz.
Kul Hasan der kalem, budur son sözüm,
Hakikat yoluna adadım özüm,
Eğriyi doğrudan ayırır gözüm,
Gönülden gönüle sızanları yaz...
Hasan Belek
10 Ekim 25-Akçay
Kayıt Tarihi : 10.10.2025 18:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!