Yayla Sevdası Şiiri - Mustafa Atasever

Yayla Sevdası

Kar eriyip, mevsim bahar olunca
Sümbüller biterdi bizim yaylada
Yaylaya göçmenin vakti gelince
Keklikler öterdi bizim yaylada

Doğa güler sanki, doğan güneşe
Çıkar çiğdem,çiçek,sümbül,menekşe
Dağlar taşlar kuş sesiyle pür neşe
Korolar tutardı bizim yaylada

Hiç eksik olmazdı dağın dumanı
Sürüyle gelirdi davar çobanı
Köy göçü çekerdi yayla zamanı
Çadırlar çatardı bizim yaylada

Kaval sesi bu dağları delerdi
Karışırdı koyun kuzu melerdi
Genç kızlar pınarda oynar gülerdi
Halaylar tutardı bizim yaylada

Yayılır çimene yoz katar katar
Soğuk suyu içer eğrekte yatar
Çoban kasılarak bir çalım satar
Değneği atardı bizim yaylada

Çadırlar kurulur hep oymak oymak
Yoğurt mayalanır bir karış kaymak
Ayranın tadına olur mu doymak
Yorgunluk çıkardı bizim yaylada

Çiçekler rengarenk, sanki bir halı
Serin olur gel der çamların dalı
Dibinde birleşir iki sevdalı
Kızlar kur yapardı bizim yaylada

Yayla sevdasının, sarar ateşi
Bu mevsimde arzu eder eş eşi
Süzülür aşağı akşam güneşi
Bir başka batardı bizim yaylada

Boncuklu pınarı göresim geldi
Bir yağlı sokumu düresim geldi
O günlere canım veresim geldi
Bir tas su yeterdi bizim yaylada

Güzelel'm çalar söyler her telden
Erköse Can yazar mola Gezbelden
Dostlarım ariftir anlar her halden
Söze bal katardı özüm yaylada

Kul Mustafa'm bu arada neyledi
Seyretti yaylayı gönül eyledi
Çaldı sazı türküleri söyledi
Bir bozlak tutardı bizim yaylada

Mustafa Atasever
07.02.2009

Sizin Yaylada

Kar erir inşallah gelir baharın
Gene sümbül bitsin sizin yaylada
Boynunda zilleri sürü davarın
Ötsün güzel güzel sizin yaylada

Biter insanların kederi gamı
Kara meşe olur kağnıda samı
Bende varıp yapsam bir davar damı
Türküler söylesem sizin yaylada

Gerdanının süsü yaylanın duman
Yaylasız adamın gönlünde güman
Fitneyi fesadı koymayın aman
Saçılsın çadırlar sizin yaylada

Gara omar emmi kavalın nerde?
İşlerdi ruhuma dermandı derde
Ne nota bilirdi nede bir perde
Hak vergisi çalardı sizin yaylada

Yozlar gene çıksın orda yayılsın
Heykirsin çobanlar burda duyulsun
Koç katın sürüye kuzu sayılsın
Çoban kral olsun sizin yaylada

Dulda olsun aman çadırın yeri
Doldurmasın dereye alıpda yeli
Ağ mezardan aykırı koca gezbeli
Çadırlar süslesin sizin yaylada

Uzakdan bakarım kadife dağlar
Murad alır sizden geçenler sağlar
Kavuşanlar sana sevinçten ağlar
Buluşsun aşıklar sizin yaylada

Erköse kafede duman içinde
Bayağı kayboldun zaman içinde
Onunda sevdası, belli saçında
Gelsede saz çalsa sizin yaylada

Atasever özlemiş bakıyor belli
Şairin hasıdır hem tatlı dilli
Derlesin toplasın lale sümbülü
Versin güzellere sizin yaylada

Güzelel yayladan almadı payın
Giderseniz eğer benide sayın
Ölürsem orada oraya koyun
Bir garip mezarı sizin yaylada

13.02.2009.Ali Güzelel

Yayla Bizim

Karlar erisede gelse baharım
Gelip yaylalarda kuzu yayarım
O dağlarda hiç bozulmaz ayarım
Yayla bizim bostan bizim bağ bizim

Kışın bitmez Ziyaretin dumanı
Düven ile döveridik harmanı
Doğanlı'dan alır idik samanı
Yayla bizim bostan bizim bağ bizim

Kışın gecit vermez idi Gezbeli
Tepede eserdi yel deli deli
Çok azgın akardı baharın seli
Yayla bizim bostan bizim bağ bizim

Eski Şanşa şimdi Çatalçam olmuş
Göletler yapılmış su ilen dolmuş
Evlerde su, ceryan ne güzel olmuş
Yayla bizim bostan bizim bağ bizim

Atasever dostum yayla düzünde
Bir sevda ataşı yanar özünde
Yaylanın sevdası tüter gözünde
Yayla bizim bostan bizim bağ bizim

Güzelel'im şimdi gurbet ellerde
Şiirleri dolaşıyor dillerde
Erköse Can kalmış taşlık yollarda
Yayla bizim bostan bizim bağ bizim

Mehmet Erköse
15.02.2009

Mustafa Atasever
Kayıt Tarihi : 29.5.2009 18:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Turhan Şahin
    Turhan Şahin

    Sayın Mustafa Atasever;
    Doğayı nakış nakış işleyen şiirinizden dolayı sizi kutluyorum. Antoloji üyesi olmam dolayısı ile aynı aileden sayılırız.

    Divan Şiirimizi yeniden ihya etmek belki mümkün olmayacak fakat yeni bir anlayışla ve yeni bir beğeni ile gençliğimizle ve halkımızla buluşturmak mümkün olabilecektir.
    Bu düşünceden hareketle hece vezni ile yazdığım GAZEL denemelerimi eleştirilerinize sunuyorum.
    İlgileneceğinizi ümit ediyorum. Saygılarımla.

    Turhan Şahin
    Tel:
    Ev: 323 6071
    İş: 296 65 28
    cep: 0535 506 18 77

    Adres:
    e-posta: turhansahin@mynet.com
    ev:
    Melek Sokağı 12/12
    Etlik/ANKARA

    Hece Vezni ile Gazel Denemelerim

    Gelir

    Hakka saygı duyan sıradan gelir.
    Aç gözlü olanlar aradan gelir.

    Emek harcamadan zengin yaşayan
    Değirmenin suyu nereden gelir.

    İçin için yanar tükenir odun
    Karanlığa ışık çıradan gelir.

    Denizin ırmağa çağrısı var ki;
    Boz bulanık sular karadan gelir.

    Hayatı, insanı, yanlış anlayan
    Sanırsın mutluluk paradan gelir.

    Vicdan adaletin özü sayılır
    Kişinin erdemi buradan gelir.

    Kendine zulmeden nice haydudun
    Gelirse hakkından Yaradan gelir.

    Turhan Şahin

    Olursa

    Dere yatağına sakın ev kurma,
    Sel alır götürür taşkın olursa.

    Fırıncı ekmekte ehil sayılmaz,
    İçi hamur dışı pişkin olursa.

    Şehirde yaşayıp köylü kalanın,
    Acınır haline şaşkın olursa.

    Yılkıya saldığın atı git getir,
    Aşırır dağları eşkin olursa.

    Menzile eremez her yola çıkan,
    Ahlâkça, edebce düşkün olursa.

    Mülküm var diyerek övünme boşa,
    İçi sevgilisiz köşkün olursa.

    Bizler bu âlemi seyrâna geldik
    Doyulmaz tadına coşkun olursa.

    Değişme dünyayı köhne cennete,
    Servi boy, bal dudak aşkın olursa.

    Turhan Şahin

    Bilmez

    Tuz ekmek hakkını banmayan bilmez.
    Temizlik imandan yunmayan bilmez,

    Senin kıymetini zülfü perişan,
    Aşkınla tutuşup yanmayan bilmez.

    Gönül mihrabına yazıp adını,
    Her zaman her yerde anmayan bilmez.

    Çölün yağmurunda bir hikmet gizli,
    Leylâ diye içip kanmayan bilmez.

    Sana giden yolun mihnetini dost,
    Uçaktan, trenden inmeyen bilmez.

    Efil efil poyraz kokunu taşır,
    Yönünü kuzeye dönmeyen bilmez.

    Şahım elleriyin güzelliğini,
    Kuş olup avcuna konmayan bilmez.

    Seheryıldızından bir sır öğrendim,
    Güneş doğar iken sönmeyen bilmez.

    Turhan Şahin

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mustafa Atasever