Aynaya bakınca yüzümden,
Çürümüş etler kopuyor toprağa
Tende bahara duran göğsün
Bir çiğnemlik ölüm ağırlığında
Varsın alkışlasın seni kalabalıklar,methiyeler yazsın
Bakışlarının dergahında ırmaklarından içtim
Bir pencerenin altından geçiyorum her akşam
Düşlerini ipe sermiş bir kız
Ve yalnız
Kâfir diyorum perdelere
Kâfir!
Hayalci bir çocuk değildim ben
çelik bir mızrak geçti yüreğimden
gözlerin kristal düşünce suya
sen unutmuşsundur şimdi sahili
balıkçı teknesinde cesedi alaca martının
ah vefa ah vefa ah..
ellerini kim çaldı eskimo yalnızlığımdan
yürek suskun geçmezliğinde gecenin
dil takılı son hecesinde isminin
ten kaybolurken karanlığın siyahında
ölen ruha can verir sesin
ve sıcak nefesin
nerdesin
Hani sen gelecektin Van’a, işlerin bitince.
Muç Köyü’nden Kemal Amca’ya gidecektik.
Bir kahvehanenin önünde oturup taburelerde
Dinleyecektik doğaçlama Van şiirlerini.
“Dünyada Van, ahrette iman
Bir not düştü hayatın anlamsızlığına
'Yavaş yavaş delirdim,kimse bunu farketmedi'
Suskun bir kelebek çarptı boğazın sularına
Ertesi gün gazetelerde -gülen- eski yüzü ile
Neydi dostlarının anlayamadığı
Anlatamadığı ne vardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!