Geldi bir hançer
Saplandı
Sol göğsüme
Kalbimin ortasına
Uzun hançer
Nereye gitsem nereye koşsam boş
Varoşların içinde
Çıkmaz sokağın ortasında
Ayaklarım götürüyor bir yerlere
Saplanmış kalmış
Yanlızlığımın ortasına
Koskoca karanlık hancer
Sessiz bir akşam üstü
Alacakaranlık kuşağının arefesi
Kapkaranlık gökyüzü
Etrafta dolaşan kargaların sesi
Biraz sonra olacak felaketin habercisi
Fırtına patlayacak gök gürleyecek
Ellerimde zaman yorgunu
Gözlerimde hayat vurgunu
Dha sormadın korkumu
Geçtin de gittin salını salını
Gülüm oldun kalbimde
Ayak uçlarımdan tırnaklarıma kadar
Bedenimin tüm hücrelerinde
Kaderin cilveli yüzünde
Feleğin işveli ruhunda
Yalnızlık cenderesinin ortasında
Hasret esintilerinin girdabında
Sevgileri bir sonraki güne verdiniz
Hep yarınlardaki yarınlara hapsettiniz
Duygusuz,kalbi kırık halde bıraktınız
Yanlış anladınız,yanlış tanıttınız,yanlışsınız
Yüzde aradınız,bedene mal ettiniz
Bir yiğit vardı
Namı yoktu
Mertti dürüsttü
Şanı yoktu
Herkes bilmezdi onu
Resmi yoktu
Zulm-ü Kebir
İnsanlıktan çıkmış cebarrut millet-i küfür
Zilletiyle çiğnenmekte masumu ferd-i fer
Gökten yağdırdığı bombalar zımni kesur
Zürriyeti aktul olmuş ruhu kesf-i fücur
Yitik dizelerin üstünde
Hasret
Uzak diyarların sabahında
Güneş
Yanık yüreklerin ateşinde
Sevgi
Ruhumda arz-ı endam eden
Şems-i baharımsın
Gönül sarayıma taht kuran
Tac-ı Belkısın
Islak bulutların bıraktığı
Ab-ı hayatımsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!