Aşka aşık gerek
Aşıka maşuk gerek
Aşuka maşruk gerek
Maşruka aşk-ı şarap gerek
Aşka aş gerek
Usandım Artık
Karlı dağların tepesinde beklemekten
Usandım Artık
Karanlık gecelerin arasındaki yalnızlıktan
Usandım Artık
Şafak vaktindeki cümbüşü görememekten
Bitti artık şu yalan dünyanın
Keşmekeşliği
Son nefes ile açılır artık
Berzah alemi
Ruh bedenden ayrılınca
Ölüm değil,yokluk
Nevbahar olduşimdi gönlüm,gül-ü gülüstan
Şevk-i şemali değiştiçehremin,gül-ü efşan
Çiçekler,güller açtı ruy-i zeminde,sahn-ı gülşen
Gezer salınaraktan iffet-i afet,gühur-u efşan
Durmakata atan kalbimin tınısı
Zembereğin tik takları lal-ı ahval
Kum saatini doldururken taneler
Dökülür inkisar-ı zamanın üstüne
Müşfik-i şerifin nağmeleri yankılanır
Seher vakti tulu etmeden evvel
Olmu ş bu hayat kör hevesat
Okumuş yazmış zatlar pür cahilat
Menendi direği kırık,kaptansız kainat
Rütbe,makam,mansıp cümle kerehat
Meczup biçare devlerin elinde hayat
Gökyüzünün sonsuzluğunda
Ufkun belirsizliğinde
Güneşin kızılığında gün batıyor
Yine akşam oluyor
Gül dalında,kır çiçekleri toprakta
Hyat alınan solukta
Kelimeler konuşur
Lisan susar
Gözle konuşur
Kirpikler konuşsada
Kalb konuşur
Deryasındaki sevgiyle
Mutluyum diyemem
Umutsuzluğum
Terkedilmişliğm
Unutulmuşluğum
Yalnızlığım
Sevgisizliğimin içinde
Şu caddelerin bilinmez meçhulu
Kendi sesinden kaçan kendi gölgesi
Sırtında yumurta küfesi,omzunda heybesi
Nefsinin kölesi,cemiyetin yüz karası
Şu hanların daimi pervasız yolcusu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!