Yeşil ağlamıyor gözlerim
Durup dinliyorum rüzgarları
Mevsimleri dinliyorum
Şehre yürüyorum
Yollar hızla tükeniyor
Alacakaranlıklar şafağı bekliyor
Ah yüreğim, ah,
hayatın tekrarı yok, toprak olunacak bir gün
zaman eriyip gidiyor gönlünce geçir an'ları
ölüm hazır, yaşamda, acıtma canları…
yüreğim...ah yüreğim..
Unutabileceğimi düşünmek ve sen
Zamanın bittiği yerde olur belki
Yaktığın ilk zamanların ateşini görürüm.
Seni bir gül ile koklarken,
Isınmaktı, sevmekti, gözlerindeki elaydı,
Direnmekti çırpınan dalgalara, birde hoyrat sulara,
Yine beklemek mi düştü yollara?
Karşımdasın ama gözlerimde değil,
Karanlık mı güneş mi anlayamadım,
Ömrümü alacak galiba,
İsterdim ki deniz kenarında çay yudumlasak,
Ben anlatsam sen dinlesen,
Sabır: acı, zorluk, haksızlık ve başa aniden gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir üzücü olaya telaş ve feryat etmeden yaklaşmak ve sıkıntının sonuna kadar tahammül göstermek bir insanlık bilincidir.
İnsanın bu dünyada her an her şeyle karşılaşması muhtemeldir. İsyan ederek olaylara yaklaşmamız zararımızı daha da artıracaktır. Huzur ve esenlik için işte burada ortaya sabır çıkmaktadır. Kötüye karşı direnmek nefsini yönetmek insanın kendi öz görevi olmalıdır. Sabrın sırrı benliği olgunlaştırır. Yaşam sürprizlerle doludur, kimi mutluluğunu kaybedip hüsrana uğrar, karşı taraf istemese de onun hasret ve özlemiyle yanar, tutuşur, işte bu anda sabır ateşiyle yürekte pişer çekilen acılar ve ıstıraplar. Ayrılıklar yaşayabilirsin, bunu kendine elem ve çile yapıp hasreti, özlemi kucaklarsın. Sigara ya da içki ile paylaşırsın belki de, hiç birisi ilaç değildir bunlara, çözüm hiç değildir. Olayları sorgulamalı insan, nedenleri, niçinleri bilmeli, kendi payına düşeni ders almalı ve sabretmeli. Korku ve endişe üzerine yuva kurulmaz, ulaşılmaz isteklerin hasretini çekenler önce öz eleştirinizi yapınız. Yaşamın gerçeğinden hareket ediniz. Hiçbir insan ebedi değildir bu dünyada, hiçbir güzellikte hepsi gelip geçicidir, işte burada erdemli olmak çıkar ortaya, kemale ermek, nefsini terbiye etmek, gerçeklerden uzaklaştığınızda hayal âlemindeki yollar sizi üzecek yollardır. Amacını öğren, gözlerinin istediğini değil, gücünün yeteceğini kucakla, ağır taşlar kaldırırsan altında kalabilirsin. Düşün ve duygudaşlık yap, onun yerine kendini koymayı dene, bir işe veya insana ruhunla ve yüreğinle bak, pozitif bak, ondaki değerleri iyi tanı, yoksa sonucunda kendini teselli edemezsin, sabır hiç edemezsin. Ulaşmak istediğin hedefi tanı, bu sevgili olur, iş olur aş olur, aşk olur, sevda olur fark etmez. Bir adım sapmadan hedefine yürü eksileri ve artıları iyi tart, ışığı sen ver karşıdakinde arama, yolunu hiç şaşırma, birini seveceksen başka gönüllere uçma arı misali bal toplama, yolunu şaşırıp elindekinden de olabilirsin. Değer ver insana, test et yola çıkacağın insanı, kalbine bir ortak arıyorsan yudum yudum özümse, içtenliği kat sevgine, ışığı ol, güneşi ol sevgilinin, acelecilik insanı üzüntü ve pişmanlığa götürür, her insanın bir değeri vardır bu değeri ölç ve değerinden fazla değer verme, yoksa yanarsın. Kişiyi anla ve tanı ne istediğini bil, kendinin de ne istediği çok önemli, örtüşmeli yaşananlar, tuzaklar vardır yaşam boyu, sinsi tuzaklar, tanıyamazsın insanı, gizler huylarını ve öz amacını, tedbirli ol, sabırlı ol, ama mutlaka bir gelecek umudun olsun. İnsanları nankör eden hırslardan uzak dur. Bir gün bu taşıdığın bütün güzelliklerin ve gençliğin ağır ağır tükendiğinde anlayacaksın ki, tüm yaşamının sabır olduğunu. Öfke ve zarardan uzak bir gün yaşamanız dileği ile, yaşamınız boyunca karşınıza uyum sağlayacağınız ve mutlu olacağınız insanların çıkması temennilerimle, hayatı dolu dolu yaşayın.
Yavuz Bayram Çalışkan 27 Ocak 2010 Çarşamba İstanbul
Doğayı sevdim, yaşadım.
İnsanı sevdim, yaşadım.
Aşkı tanıdım ama;
Mutluluğu yaşayamadım...
Yalnızdı bu gönlüm, ıssız bir ada gibi,
Yaşıyordum öyle ya da böyle.
Günün birinde gönlüme doğan güneşin,
Aydınlattı geleceğimi, gençliğimi, her şeyimi,
Umutla sevdim bir sonbahar gününde,
Terkedilsem de ağlamıyorum...
Elleri titriyordu, dokundum, soğuktu,
Yüreği bir kuş kafesinde sanki,
Çırpınıyordu, ay ışığında ürkekti,
Ve ağlıyordu dününe,
Etekleri savruluyordu zemheriyle,
Ne gizemliydi Kader.
Bu şiirin parlayan yıldızı vardı,
Hayat arkamdan hep garip bakardı,
Gözlerime değmeyin ayrılıktan önce de akardı,
Atışınla yıldızım gitti söndü dün.
Bu şairin ışıldayan sevgilisi vardı,
Tutulup sevdalara açan gülleri kurutma,
Yaz yağmurlarında kıvırcık saçlarını durutma,
Kuş konmayan yuvalarda gözlerini eritme,
Kalan zamanlarda hasret ile gözle beni.
Sil gitsin nefreti, gözlerinden taşınsın,
Yürekli şair, Şiir yolunda emek vermiş. tebrik ederim.
'her sıırde farklı bır tat,ınsanın mutlaka kendıne gore bırseyler bulabılecegı bakıs acısı we mukemmel bir yorum' saygılar....