Geçtin ise kırkını merdiven elliye oldumu dayak;
Var ise vazgeçemediğin, inat etme yerinde, öylece bırak
Güvenme tecrübene dünkü çaylağa olursun çırak,
Kıymetin düşer hasatta sararmış kof ve boş diye başak,
Sen varmadan durmaz geride, senden önce koşa gelir yaşlılık..
-----------------------------
Bir kere adın lüzümsuz, aksi ihtiyar babayın oğlu olsa yapmaz bir kıyak
Belin büküktür, göğüs fermane bacak titrer ayaklar aksak,
Önce yolun gözlenirdi, şimdi mutlu olunur, biraz dışarı çıksak, hatta hiç gelmesek
Sarmaz seni, sen diye, tüm engeli aşa aşa gelir yaşlılık...
----------------
Halet-i Ruhiye söyler zaten, toprak taşa döner, şaşıp bahçevan olsak,
Tecrübe deyip bir lafa karışıp ya da bir soruna şöyle bir omuz atsak,
Kaynar gideriz araya bakıp da bir yüze aldanıp, biraz yüz bulsak,
Duymaz seni, başa kar gibi yağa düşe, peşe gelir yaşlılık..
----------------
Gül tomurcuk iken, umurda olmaz dikeni, yaprağı batar birazcık solsak,
Söylenir sevenin, dermanımız yetmese de birazcık yollarda geride kalsak,
Sessiz dölek dursa da gençler, biz uzanıp, divanda hep yazılıp dursak,
Saymaz seni, her hareketini Kısa kısa gelir yaşlılık
---------------------
Zaman öldürmekte neymiş.? Zinhar büyük cinayet,
Takılmadan düne, günü yaşamak büyük hamaset,
Sevmeyi, paylaşmayı, unutmayı bilen bulur saadet
Durmaz haneden öte koşa koşa gelir yaşlılık..
-----------------
Önce dert değildi çok şey, şimdi ise güzel söz sanki hakaret,
Zaman ilaç değil her zaman, müzminleşip dertler birikip oluyor afet,
Ümit bağları çoktan koptu kurtuluş inşallah olur şehadet,
Güldürmez gönülden, her şey yüzde paşa paşa gelir yaşılık..
------------
Nice doğru söylense alınır olduk her sözden, otursan kabahat kalksan kabahat,
Anladık geç olsada, anaya babaya saygı gerek büyük fazilet,
Yinede küsmemek gerek hayata, titre kalk pes etme ha bir son gayret,
Baharsız mevsimler sen üşüdükçe kışa kışa gelir yaşlılık,
------------------------------
Yürümeye mecalin yok ki nasıl koşasın,
Vasiyetimdir gençliğe zamanı altın bilip, hayatı öyle yaşasın
Olmaz ise muhtacın; ne bakanı, sarayda sultan hemi paşasın
Durmaz senden öte, koşa koşa gelir yaşlılık..
--------------
Sakın her söze girme, adın gayri çekilmez,
Seni anlamak için kimse kulak verip eğilmez,
Gençliğinde kötü sayılır, anda iyi olsa yine sevilmez,
Dumanı tüte tüte ve hatrı -vefa yıka yıka gelir yaşlılık.
____________
Daha henüz çıkıldı yeni yola
İstersin ki tez elden verilsin mola
İlişmeyi arzularız hemen sağa sola
Ama binekli ama yaya düşe kaka gelir yaşlılık.
--------------
Yokuş olmaz iniş olsun,
Burası dar biraz geniş olsun,
Daha varılmadan dönüş olsun,
İstemesen bile tü kaka gelir yaşlılık.
------------
Usanılır aksiliğimizden çocuk gibi avutulmayız,
Düşüp kalksak dineliriz geri basmayız,
Bir avuç hap ayakta tutar çok hastayız
Tesbih şükür ALLAH çeke çeke gelir yaşlılık
------------
İhtiyaç ve gerek yok ki diploma ve kimliğe niçin taşırsın,
Daha ölmedik desen, kalbin tekler, stepne arar öyle yaşarsın,
Seçeneğin yok hani çocukken oynardın; ya iğne, ya iplik, ya satırsın,
Yaş gözünde tüte tüte ve koşa koşa gelir yaşlılık..
----------------
Gözde fer kalmaz, kol tutmaz, kulak duymaz olsun alışırsın,
Faali meçhul bir şey olsa ve çocuk yoksa sen iyi yakışırsın,
Ne kalabalığa, ne de yanlızlığa gelir, tutmaz yerin sıkışırsın,
Hevesin kalır elde, yite yite ve koşa koşa gelir yaşlılık..
ÖZ ve CAN
Kayıt Tarihi : 29.11.2022 13:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayat
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!