Yaşlılığın Sesi

Siyatiklerim azdı yine
İki adım atmak zorunda geliyor
Allah'tan her yer düz de
Kör topal ilerliyoruz işte
Artık gözlerimde eskisi gibi değil
Seçmekte zorlanıyor karşıdan geleni
Zaman mı hızlı geçti
Biz mi zamanın gerisinde kaldık
Galiba her ikisi de...

Her şey o kadar hızlı değişti ki
Zor geliyor en basit bir işlem yapmak bile
Hep eskiye özlemle yaşıyor
Hep eski günleri konuşuyoruz
Ah o eski zamanlar ah
Çıktın mı sokağa herkes güler yüzle selam verir selam alırdı
Şimdiyse sanki borç isteyecekmiş gibi birbirinden kaçan kaçana...

Nerede o eski dostluklar
Birimizin sırrı hepimizin olurdu
Kimin bir ihtiyacı olsa hep birlikte koşulurdu
Çocuk görmüştür yemek kokmuştur
Tuz şeker bahane olur
Tabaklar değiş tokuş olurdu
Şimdiyse her şey sosyal medyada
Alışverişimiz bile gizli olurdu
Alan var alamayan var
Şimdiyse her şey reklamlarda...

Artık eski dilde yazılmış okunmayan kitap gibiyiz
Bilgimiz var dinleyenimiz yok
Evladı bile yabancı geliyor insana
Bir kelam etmek zor olmamalıydı
Ama altın da olsa alışkanlık yapan sözler dokunmuyor insana
İnsanlar hata yapmaktan korkuyor
Oysa öğrenmenin en güzel yoludur hata
Yeter ki telafisi mümkün ve ders alına...

Artık sevgiliyi gözler gibi bekliyoruz Azrail'i
Sanki bitecek ölünce her şey
Oysa biz biliyoruz ki
Her ölüm yeni bir doğuştur
Ama korkuyoruz yaşadıklarımızdan ve yaşattıklarımızdan
Biliyoruz ki bu cennettir bu dünya cehennemlik olana
Ve cehennemdir bu dünya cennetlik olana...

Ah bu korkular ah
İhtiyarlık böyle bir şey işte
Altın pakette sunulsa kabullenemiyor insan
Her şeyi erteleyerek yaşadık
Unuttuk, ertelenecek zamanımızın olup olmadığını
Gençliğimizde yediğimiz çağlaların dişlerimizi kamaştırdığı
Pişmanlık ateşinde savrulduğumuz bir zaman işte…

©
11 Aralık 2024
11:47