Bu kalbi ısmarladığında yeni yetme bir güvercin,
Kalkanım inci mercan, yüküm kahır.
Acılarım var dedim.
Gözlerin değdi omuzlarıma.
Kervan dedim, hep ırak geçer buralardan
kaç tanzimat geçti menekşe mevsimi üzerinden,
yığınla kuş sürüsü canlarını kanatlarında çırpıp ölmediler mi?
tut ki ben tükenmişim,
tut ki kuşlar..
baharı sevebilecek misin?
'hangi güzel yüz ki toprak olmadı
hangi ceylan göz ki yere akmadı'
yunus
yağmur katre katre
ne temizlediğini bilerek.
soylu türkülerin nağmelerini hatırlatır gibi
yiğit kadınların gövdelerini bileyerek
kadın gibi mümbit,
savaş gibi amansız
Nehire doğru aktığını gördüm
Neyin, nasıl çoğaldığını öğrenmeden
//Akan neydi?
Su mu, can mı, düş mü? //
Aziz kalbim!
İçinde yankılanan zemherî çığlıklar, yarasaların ıslıklarına müsemmâ.
Hangi sözün asılı kalmış ki ârafta?
Âraf adı iken bu çaresizliğin, sana yön tayinine nasıl yeltenirim.
Bilir kılcallarım tüm hayatın senden yol aldığını.
Bilir de hep sana ihanet içindedir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!