Sarsın enginlerimi ulaşamadığım sesin,
Yaklaş bana...
Elimi tutup götür beni,
Gideceğin her yolda seninleyim.
Rüyalarımı hayra yorup çıktım karşına,
Yenilmiş,yıkılmış dakikalar.
Kendi kendine yaşamak,suyunda ölüm korkusu gibi,
Bekledikçe yavaş yavaş,sessiz.işte o kadar.
Gökyüzünde beklentiler,iplerine takılan biz ve de rüzgarlar...
Rüzgar esecek tabi,üstüne yağmurlar.
Sana kendini ağırdan gösteriyor,
Bütün parçalarını,ömrünün her bir günü,
Teker teker,öylece karşında
Yüreğin kabardıkça...
Çok yağmur yağar,
Gözlerime düştün alev olup yangın yangın,
İçimden geçti varlığın
Ve hep bana uzaklardan baktın.
Elim sana uzanırken,
Uykulardan uyandım.
Hayal değildin sen,
Bu aşkın güneşi son kez doğacak dünya üzerine.
Ne alevi ne ışığı,
Yetmeyecek yeniden yükselmesine.
Çünkü öylesine çaresiz kaldı ki bedenim
Bu sevdayı taşıyacak gücü bulamıyorum kendimde...
Yak mektubu da külünü yüreğime dokundur,
Kölen olsun ateş sen söndür.
Söndür de hayatımı ey yar,
Ey yar çıkmazlara düşür...
Güzelliğine bakakalsın gözler,
Kaçıncı kez daldım bu akşam gözlerine,
Engin bir haz duygusu ile
Baktığım o eşsiz gözler
Hayalinde bile güzeller.
Derinlerinde bulduğum bir ben,
Açınca gözlerimi,
Bir rüzgar misali ruhuma dolan,
Ve yaktıkça yakan bir söz,
Hissettirdi yağmuru bana.
Ellerimi gözyaşı sayıp,
Bitmedi dediğim her an,
Yüreğimi birden acıtan
Bir söz ki duyduğum,
Bunca zamandır unuttuğum…
Senelerdir bir anda çıkıp gelen,
Oturup kıyıda köşede bir yerde,
Geçen her anıma küfretmek için,
Her düşündüğümde kızıp,
Gözyaşlarımla öfkemi söndürmeye uğraşmak için,
Oturup,beklemek istedim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!