Bir umut eksenine dolanmış,
Dalga kıranlardık,
Her fırtınada.
Ne rüzgârların o derin iniltisi,
Nede bir yakamoz ışığında,
Kaybettik kendimizi.
Nerede Eylül'ün yağmuru.
Geç kalmış bir bulut
Ve peşisıra toprak kokusu.
Özlemsel bir yalnızlıktı oysa
Yaşımın bir anında öylece duran.
Her şey sıradandı,
Su,toprak,yol,insan,
Köşede bekleyen araba.
Anahtarın kilidi açması,
Telefonun zilinin çalması.
Çayın rengi,
Soyut olan şeylere somut kavgalar ettik.
Bizi daha kötüleştirmeden
Kurtarmak istiyorduk kendimizi,
Bu yaşananların bedelinden.
Son su taşıyan nehri kurumuş bir göl gibi,
Kurumaya başladık.
Karanlığımın Zühre yıldızı,
Aklım karışmış varlığından.
Işığın tel tel inmiş omuzlarından,
Yüreğimde taranmış duygularımdan.
Konuşmaz olmuşsun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!