Leyla’ ymış sevda çölünde aşkın rumuzu
Ciğerde ki yangının adı sensin Şirin
Mecnun, sevdaya düşen kişide bin şifre;
Nev-i` den sana son şifre; sen çöz Şirin!
Kader imiş dünyayı yıksak da olmazmış
Lâl oldu perçinlendi bak dilim
Elbet güneşi görürüz bir gün
Yes tutma üzülme mutlu ol ki;
Lale devri yaşanır belki son gün!
Ağlama ki, vuslata ereriz o gün
(Mayıs 2011)
Sabırın adı beklemek
Beklemek, yollara gül serip gözlemek
Tahammülün çiçeği sabır
Beklemek hem umut hem umutsuzluk!
Beklemek; ne sevinç ne de acı
Sabırın zor noktası özlemek
Uzattın dünya sürgünü mü
Gönlüm yetişmiyor, benden bu kadar.
Sevgiyle dünyayı yıkarım derdim
Kalbim ulaşmıyor, benden bu kadar.
Evlilik oyun değil, bir sanat misali;
Dantel gibi işleyen insan önemli.
Çıkarı bırakıp, Sevgi yurduna;
Aşk ile giren insan önemli...
Beni benden o'na çaldın
Kimyamı bozdun ey aşk
Düz yollarım senle yana döndü
Evirdin çevirdin beni ey aşk
İlk önce ağlattın sonra güldürdün
Yıllarca can canaydık, yan yana usandık mı
Şimdi gayrı düşünce, akan sular bulandı mı
Ne badereler geçirdik, pesetme zamanı değil
Gözüm gönlü gördü, zaman firaktan uzak mı
Sevgiyle uzanan ellerin var
Gönlüme serinlik veren dillerin var
Geçmişten gelen özlemim var
Gözünde aşk var, kalbimde Nurten
Sen rahat ol Yüce Mevlam var
Ayağına gelen bu otuz martı
Geriye teptin, sen Pınarbaşı
Makûs talihin dönmeyecek geri!
Tepe takla gittin, sen Pınarbaşı
Yüz elli yıldır gözünden yaş akar
Erciyesten çığlar yürüdü, düştü El Azize
Yanan kalpler serinlendi Mayıs'ın 5'inde..
Türlü oyunlar hayatımı sarmıştı kökten
Dengeler, düzen bozuldu Mayıs'ın 5'inde
Öğlene yakın on birde, son rüya ile uyandım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!