Bundan sonra nasıl yazsam, sessizliğimi nasıl bozsam?
Yanlışlardan sıyrılıp, nasıl sana koşsam?
Umutsuzluk girdabından çıksam da sana gelsem..
Ancak olmuyor, yollarım en baştan kapanmış.
Eski teyip gibi en başa sarsam ve orda kalsam,
Hiç başlamamış gibi, farklı dünyalara dalsam...
Yollar bitmezmiş, ömür bitmeden
Kabir menzil, ahiretse sonsuzluk
Acılar gençliğimi birden bire sarmış
Ruhu, aşk ayrılıkla yakmış, pişirmiş
Dileklerim mahzun emellerim yarım
Seçme lüksüm yok, her adım muamma
Gönlüm asude olur mu bir gün
Müyesser olmaz bana bilirim
Çünkü onun için yanmaktayım
O giryede yandıkça boğulmaktayım
(İkibinsekiz)
Bir sen göreceksin bir ben bilecem
Tek sen hissedeceksin bir ben bilecem
Ben koşacağım sana yollar açılacak,
Sen bana koşacaksın yollar kapanacak
Susmak aşkın en büyük çığlığı...
Aşka; kayıp olacak kadar kendini teslim eden,
O okyanusta yüzüyordur.
Aşkın derinliğine ulaşan gerçekte kaybolmaz
Aslında kaybolanlar o okyanusa giremeyenler!
Bu okyanusta yürüyebilmek yürek işi!
Ey kalbim cezayı çoktan hak ettin...
Duygusallığı öldürmeli sende,
Kötü sezgilere esir etmeli seni!
Susturmalıyım güle uzanan ağzını ve ölene
kadar kilitli kalmalı dilin.
Bundan sonra ki hissiyatlarını ne ifade ne
En yükseklerden seyrediyorum şehrin en acı tebessümünü...
Ne geçmişe dönebiliyorum ve nede atiye koşabiliyorum...
İki dar koridorda meçhule ilerliyorum.
Hataların kıskacından kaçıyorum, savuruyorum kendimi hazin esen rüzgarın önünde..
-İçimde ki iyiliği; şahsıma yapılan kötülüklerin en önüne koydum!
Nefreti, kini öldürdüm yalnız geziyorum, en yüksekten titreyen elimi sallıyorum ve enginlere inme vakti geldi..
Şiir yazarcasına, ilme ilme işlerken gönüle,
Kays`dan Mecnun`luğa geçişin adıdır Aşk!
Kazma küreğe ihtiyaç duymadan ilerleyen;
Uçurumun zirvesine Şirin`ce esen meltemdir Aşk!
Aslı`nın savrulan külü`ne; Kerem`in figanıdır Aşk!
Kâinat sınırlarının bittiği noktanın daha da ilerisine, bir başına "Sevgili`ye" tek gitmektir AŞK ...
Hafif gülümsemeyle bir yandan bakış,
Alır götürür beni sessiz diyarlara.
Gözündeki ışıltıyla bir keskin bakış
Yadellere gurbete getirir beni,
Yadellerde gurbette tutuklar beni...
Hep gülümsedim, Hicranın acısını içime gömdüm ve gülümsedim yine.
Çok üzüldümsede kendi kendime, bir arkadaşımdı benim hüznümü anlayan!
İçimdeki yaşam sevinciydi, umuttu gülümseten beni!
Maddeyi aştım manada mutlu hissettim kendimi.
Dünyaya üç, beş günlük derler
Lakin iki günlük kavuşma çok gelir insanoğluna!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!