Ey beni bana anlatan kırgın umudum
Ey hasmına gül savuran cesaretim
Ey kuytulardaki hazzı bilen aklım
Gitme vaktidir deyip, gitme vakti mi artık?
Gözbebeklerinde yerin yoktu bu şehrin
Turgut bana yeni yontuk eller verince
Vietnamsı bir kan doldu avuçlarıma
Haysiyetim körpe doğdu zannım ölünce
Pek deneysel hayatlara yaradı zaman
Söyle, ilham akla nasıl yem edildiyse
bavyera kütükleri bir bir devrilir
çıkamam sabaha sabah dedirten aya
çıkamam karaya sudan
ölme bavyera!
bir el uzat korkuma, sıtma çok bu yaz
Yeninin iştahı
Soğuk grevler bırakıyor aklıma
Garip bir hınç;
İşinin ehli adamlar
Anne yanı şarkılar;
Koca beşikli ülke
Topal güneş gel
Odam bavul güzeli
Gel, başım üstü yerin
Tekinsiz karaltıma
Cebimde hep bir intihar ihtimali var
Gel, yaşayamıyorum öldüğüm kadar
Bizi karşı karşıya getiren her şey
Ve ne yazık ki kaçışım
Hepsi bilinmez yara
Bari sen tiksinme bu aciz ereğimden
Bu ninnisiz gece neden geç kalınmana
sözgelimi bir sevide
altmış gün bekleyen adam
sancılıdır
çöl zamanıyla altmış gün
yani
adanmış çocuklar avluda koşturuyor
yokluğun tam ortasında
simit yiyerek
işte
tam o anlardan birisi daha
Hasmına gül savuran cesaretimle
...
Uzun bir yola çıkacağım
Kafa dengi bir filozof bulup
Dinleyerek yabancı bir dilek sesini
Umut verip de sözünün eri olmayan
Boş bir bakış ölüm
-Nihayi çiçek-
Gülebilene aşk olsun o durulukta
Durup düşünebilene hiç ağlamadan
Medrese duraklarına uğramadan hiç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!