bir gün bir yangın olur
bilmezsin ki sebebi sensin...
gecenin koynunda
sığınmacı bir kadın içmiştir
aklında keder
yüreğinde dört işlem
Bu sabah da senin koynunda uyandım
Benim vefalı yalnızlığım…
Herkes gitti, sen gitmedin.
Bu gece de baş başa olacağız
Sanıyorum ondan sonraki gece de…
Alışıyorum galiba sana
-1-
uğurlarken ömrümün geçip giden yerini,
failiyle yüzleştim bitkinliğimin...
oysa aynıydı düşlerimiz...
hatırlıyorum bir ara neredeyse sevmekten ölecektik...
dünyayı yeniden kurabilirdik hatta,
Artık baş edilmez bir düşman,
Akıntıdır, feyezandır zaman...
Ay ışığı bile parlamaz artık yüzünde
Soluksun artık…
soluk ve silik...
Kimine; ha varsın ha yok,
Kapanmış , kendi kollarına
Sırtı duvarda çocuk.
Duvar sıvasız, duvar yıkıldı yıkılacak,
Duvarın dibinde çocuk, yıkıldı yıkılacak
Umut , o duvarın çok uzağında.
İnliyor çocuk
İyiyim ben…
bir elimde koca bir umut var,
kıpkırmızı şeker kaplı elma tadında…
Geceleri sarılırım yine ‘’boş vermişlik yorganıma’’…
Bir baktım ki ne göreyim;
Az gittim uz gidememişim
Bir çocuk üşüyor
İyi-kötü bir soba var,
Orda duruyor
Ama odun yok
Odun alacak para yok
sadeliğime vuruldunuz...
zerafetime...
Dizdiniz beni iplere, kaç kere...
Kırıldım, döküldüm hoyrat ellerinizde
eğildim, yerlerden topladım tanelerimi
dizdim, yeniden dizildim...
Adımı üflediler kulağıma,
Kertenkele oldum Anadolu’da...
Takıldım bir ‘’ Ümid'in ‘’peşine,
Bir tuvalde bıraktım renklerimi
Ölümsüzlüğe boyandı bedenim…
Böyleydim, yalnızdım, tarihin sayfalarında,
Hüznümden çiçek açtım
Kasımı’ın ortasıydı…
Hava biraz hüzünlü
Yağdı yağacak gözleri…
Boynunu bükmüştü çiçek, düştü düşecek…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!