Bazen;
Yıldızları püskürtür sün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır,anlamazsın.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Sadece hissedersin.
Onun varlığını, sıcaklığını, hissedersin.
Aniden girdin hayatıma...
Ve şimdi usul usul gidiyorsun.
Dünyayı durdurdum uğruna..
Ve şimdi eze eze gidiyorsun,
Susuyorum..
Alaca karanlıkta,
Beyaz güvercinler semaya yükselir,
Sıcacık bir yorgan olup, üzerimi örtüverirler.
Martılar şahidim olur gökyüzünde,
Okyanusa eşlik ederler, karanlığa açılan yolculuğumda.
Senden uzaklaşırken,
Ezilen yolların taklidini yapıyorum yüreğime.
Öyle yenilmiş ve öyle sahipsiz ki.
Sanki, cinayete karışmış gecelerin içinden geçip,
Gri bir ayazda gözden kayboluyor.
Ya ben maziydim ya da sen yalandın.
Masum sevdamda,
Ne zamanı durdurabildim, ne sevdamı.
Canımın yarısı uzaklarda, uzuvsuz kaldı.
Arta kalanımı da, gecenin karanlığı esir aldı.
Seni tanıyorum aslında,
Tahminimden daha çok yakınımda.
Rafa kalkmış duyguların
Şiirlerimde dile gelip canlanma zamanı
Aylardan kasımın olması,
Dayanılmaz değildir hiç bir ayrılık
Yeter ki tutsak alınmasın yüreğim
Parangalara vurulmasın ellerim.
Bu yüzdendir ışığımı yansıtmam
Yansıyan ışığımın,
Hayatımı aydınlattığı kadar varım artık.
Sanılanın aksine sadece seni yormuyor hayat!
Bir kerecik sırtımı sıvazlasan,
Ruhuma vurduğun kırbacı göreceksin.
Her kırbaç izi,
Derin yaralar bıraktı beynimde..
Küllerden alevler yaratabilir miyim?
Kendimi, kendim de aradım.
Boşluğa kendimi sordum.
Söylenecek fazla bir şey yok dedi.
Sahipsiz ellerime sarıldım.
Anlamsızlığımı, anlamaktan vaz geçtim.
Kimsenin çözemediği hikayelerim var.
Çözümsüz çözümlerde, düğümlenmişler.
Sus ların kucağında çocukça bakışlarım
Ve küf kokulu günahlarım var.
Aynaların suratıma vurduğu tokatlar gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!