Yaşayan ölüler şehri gibiydi hayat. Yeşili görmeden akşamı eden milyonlarca insan arasında yeşil renkli bir yaprak olmak güvercinin pençelerine muhtaç bırakıyor düşleri. Maviyi görmeden yatağına giren milyonlarca insan arasında gökyüzü olmak, karanlığında yıldızları besleyip insanları göremeyen dolunay olmaya devşiriyor kendini.
Hangi sabaha uyandığını bilmeden akıp gidiyor kimliklerimiz en çokta yollara dökülen bariyerler uyanık tutuyor uçurum gidişlerimizi. İnsan olmak, şehir kalabalığından uyanıp ben olmaktı. Başaracağız...
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla