Vermediler sevdiğine
Evlendirdiler tanımadığı biriyle
Gönderdiler uzaklara
Yalvarışlarını dinlemediler
Silmediler göz yaşlarını
Acısını dindirmediler
Görmediler kanının donduğunu
Bilmediler kalbinin durduğunu
Fark etmediler öldüğünü
Yaşadığını sanıp gömmediler.
Kayıt Tarihi : 9.2.2008 01:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İnci Germenliler](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/09/yasayan-olu-tore.jpg)
gerçeğinden,
çıkarcı düzenbazlığından kaçan,
kendini aydın diye tanıtan
ülke gerçeklerini yazmayan
yazarlar...
...
entel ve dantellikten
ve padişah soytarısı olmaktan,
öteye gidemezler...
...
duyarlı ve içten yüreğinize sevgimle...
KOLAY KABULCÜLÜĞE BİR GÖNDERME …
Kadın Telakkisi
Kimi der ki kadın ;
Uzun kış gecelerinde,
Serip* bir döşek gibi
Yatmak içindir.
Kimi der ki kadın ;
Yeşil bir harman yerinde,
Dokuz zilli bir köçek gibi
Oynatmak içindir.
Kimi der ki, hamur yoğurur.
Kimi der ki, çocuk doğurur.
Her ağızdan bir söz:
Kimi der ki, ilk göz ağrım.
Kimi der ki, onunla dolu bağrım.
Kimi der ki, bunca yıldır yaşıyorum ayalimdir.
Kimi der ki, boynumda taşıyorum vebalimdir.
Ne bu,
ne şu.
Ne öyle,
ne böyle.
Ne döşek,
ne köçek.
Ne ayal,
ne vebal…
O benim;
Kollarım, bacaklarım, dudaklarım,
Ve başımdır..
Yavrum, anam, öz kardeşim, karım,
Hayat arkadaşımdır.
Haftalık Resimli Ay – Ocak 1931, Sayı 9
* Resimli Ay’da “ çekip bir döşek gibi “ olarak geçiyor.
Son mısra “ Kavga yoldaşımdır “ olacakken, kanuni sakıncadan dolayı, Nazım Hikmet’in önerisiyle “ Hayat arkadaşımdır “ şeklinde basılmıştır.
Birinci baskısı, Kasım 1996 yılında Scala Yayıncılık, Şiir Dizini’nde “ Daha çok onlar yaşamalıydı ‘ isimle yapılan şiir kitabının 31. ve 32 sayfalarında geçen yukarıdaki şiir, ilk defa Haftalık Resimli Ay – Ocak 1931, Sayı 9 yayınlanıyor. Bu şiirin şairi, çoğunlukla Nazım Hikmet’le karıştırılan Nail V.’dir.
Edebiyat ve Eleştiri Dergisi’nin 89-90 sayısında “ Nazım Hikmet’in düşünce evrimini hızlandıran nedenler ve kadına bakış açısı”’ başlığı altında kaleme aldığım inceleme yazımın son bölümüne kaynak göstermeden “Nazım’ın ezberimde kalan “ Kadın” adlı şiirinden” diye, bir kaç dizesini yazmıştım. Hem şimdi bu hatanın nereden geldiğini hem de öğrendiğim gerçeği doğru aktarmak adına, bu konuyu gündemime almış bulunuyorum.
Bu şiiri yıllardır, kürsülerden Nazım Hikmet’in diye dinledim. Karşılaştığım yüzlerce yazıda Nazım imzasını gördüm. Sizde google üzerinden bir tarama yaptığınızda, yüzlerce sitede bu şiirin Nazım Hikmet imzasıyla yayınlanmakta olduğunu ve kimilerinin bazı gazetelerin köşe yazarlarına ait olduğunu da görebilirsiniz. Doğrusu, Nazım’ı yakından takip etmeye çalışan biri olarak , tüm kitaplarını okumuş ve bu şiire hiç rastlamamıştım. Bununla beraber, sözlü edebiyatı, ortaya henüz yeterince dökülememiş kaynakları da hesaba katarak, “bu şiir Nazım’ın olabilir, yoksa şimdiye kadar birileri çıkar yanlışa dur ! der”, diye düşünüyordum. Bir de, Pir Sultan’a, Köroğlu’na nasıl sonradan şiirler mal edildiyse, Nazım’ın sevenleri tarfından yazılmış bir şiir olabileceğini de hesaba katıyordum... Ama, kafamı kemiren bu dünya güzeli şiirin ip ucunu ancak bugünlerde bulabildim. Ve girişimlerim sonucunda TÜSTAV başta olmak üzere yazarın yakın dostlarından Thomas Schmmitz’e kadar ulaşdım ve gereken anahtar bilgileri aldım. Londra’ya ulaşan kaynakları daha çok zenginleştirdiğimde, konuya ve Nail V. ‘ye ilişkin daha ayrıntılı bir inceleme yazısı da kaleme almayı planlıyorum. Bu yazımda, Nazım Hikmet’le Nail V.’nin neden karıştırıldığına yönelik bir çalışmanın yanısıra, Nail V.’nin şair - gazeteci kimliği, sanatı, mücadelesi ve şiirin geçtiği dönemin bazı özelliklerini küçük notlar halinde aktarmaya çalışacağım. “ Kadın Telakkisi “nin de içinde yer aldığı ve bu kitaba, ismini veren “Daha çok onlar yaşamalıydı “ şiirini anmadan da geçmek istemiyorum.
Daha Çok Onlar Yaşamalıydı
TÜM YORUMLAR (16)