Bir inat uğruna yıkma gönlümü
Gönül yıkan iflah olmaz sevdiğim
Kin tutan yoluna serse ömrünü
Bin hacda günahı yunmaz sevdiğim
Gönül durağımız Hakk'ın yeridir
O mekânda herşey sütten arıdır
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Teşekkürler.
Değerli hocam güzel şiirinizi beğenerek okudum tebrik ederim.
Emeğinize yüreğinize sağlık..
Hoşça kal Şiirle kal.
ince mesajlar,ince ince işlenmiş şiire...tebrikler
yüreğinize sağlık
ço güzel 10 puan puanlar yetmez gönül güzelliğine saygılarımla
'Suyun Ayak Sesi' rumuzlu şiir dostunun yazdıklarını çok iyi anlarsak eğer ve her birimiz kendimizi bulursak o satırlarda daha sağduyulu hareket etmiş, daha objektif bakmış oluruz yaşama ve yaşamın içinde gelişen tüm olaylara. Şiirlere, şarkılara, resimlere ve bunlarla şekillenen duygu ve beyinlere. Yazarım, ya da şairim demek çok kolay olmamalı, kişi ne oldum,ya da ben neymişim dememeli. Kendine güven çok önemli bir unsurdur yaşamda ancak gerçekler ve doğru düşünceler çerçevesinde. Kısacası burada sayın değerli şair Behruz Dijurian'ın - ki, kendisi gerçekten her yönüyle iyi bir şair ve yazardır, çevirmendir ve çok yönlü bir kişidir- yazdığı her cümleyi tam olarak irdeleyip anlarsak eğer doğruları görmüş oluruz... Tebrik ve teşekkürlerim hem günün şiirine hem de en yalın haliyle gerçekleri yazan sayın şair Behruz Bey'edir. Bol şans ve başarı dileklerimle
Her dörtlüğü ayrı bir ders, ayrı bir mesaj içeriyor. Yüreğinize sağlık. Saygılarımla.
yaşayan görür.
okuyan okumayana lütfen anlatsın.
Ölüm denildiğinde…
5 yaşındaki çocuk : Akşamliğin evinin terasında unuttuğu kuytuda beklenen kediye kaptırdığı civcivinin çığlıkları aklına gelir .
Genç adam : belki büyük babasını..veya ninesini hatırlar..
Orta yaşlı adam: askerlikte veya savaşta kaybettiği arkadaşı…hasta olan babası veya uçaktaki trafik kazası…
ve çaresizlerin üzerine bomba boşaltan o Yankee
veya o ölü yıkayıcısı ve mezar kazan…da… artık bilemem..neyi hatırladığını.. !!
ve böylece herkes..
İsterseniz 'ayrılık' diyelim bunu veya savaş - siyaset- sefalet veya ne ise yaşadıklarımızın…!
O halde şiirin beğenisi de bir nevi öyledir..
( Onu etkileyen ve etkenleri çok- bunlar bizim beynimizin-bilgilerimizin- becerilerimizin- yaşadığımız toplumun ve tecrübelerimizin ve bir çok etkene bağlıdır ki anlatmaya zaman yok ve bendeniz de sosyolog ve psikolog değilim....İsterseniz lütfen geçen sene yılın yarışmasında seçilen birinci olan şiir aklınıza gelsin ..haberim yoktu o şiirden burada onunla karşılaştım - birincisi..ikincisi ..üçüncüsü vs.ler..! ve ardındaki o şiirlere eleştirlere ( olumlu veya olumsuz) Eleştirmeye gerek yok kendi çerçevesi içinde toplumuzun aynasıydı o şiir ve şiirler..ve acılarımızın da..ama o şiiri eleştireceğimize aslında o şiirin konusunu seçenleri veya öylesine hayatları ve acıları bize dayatanları ve yaşatanları eleştirmemiz gerekmiyor mu biraz. ! Konusu değerli annelerimiz ve Anne'ydi şiirin- Acaba ANNE deyince bu toplumun aklına ne gelir – çekilen ve çektiren acıdan – melalden ve mihnetten başka..ve daha ne gibi eksik ve sıkıntılardan..tabi ki doğal olarak katılan şiirler hicran ve dert ve sıkıntı olacak..ve birileri de ....seçeni de seçileni de..…bu düşüncelerden...neyse..konumuz bu değil..uzatmayalım ! )
Konumuza gelelim elbette ki katılıyorum bazı şiirlerin artık günümüzün kalıbına ve çerçevesine anlatımı ve anlamı uymamaya bilir..ve her ne kadar ki bu şiirlerden tarihimizin sırtında tonlarca doludur..ve artık günümüz dünyasının şiir ve sanat anlayışı da sürekli değişmektedir ve bin tabi ki değişim de değişmektedir..ve bu çark böyle devam edecektir ilelebet..Kim bilir insanoğlu belki de bir elbise modası gibi tekrar bıraktığı yere dönebilir her şeyin..ve bir zamanlar beğenmediği aynı şalvarı giyer bir günün!
O halde her ne kadar ki kendim bu konuda yazılar yazdım ve yazacağım da ve bu tarz denemeleri de iyi olmadığı zaman beğeni ile karşılamıyorsam ve kendi şiirimde de kullanmamak için (gerekmedikçe) ihtimam göstermeye çalışıyorsam da, gene de söylemeliyim ki (Estağfurullah) Kuran’a yanlış düşmedi diye düşünüyorum ki böyle bir şiir günün şiirine seçilmiştir..ki bu köşede bizler neler gördük ..! ve göreceğiz de doğal olarak..En post moderni bile ( ki yerine göre çok da beğenmiyorsam- kimse kendini kandırmasın bazı günümüzün şairi de kendi yazdığı şiirin çözümü ve anlamında da zorluk çekiyor - onu okuyan artık ne yapsın) ve en ustası dendiği kişilerin ( piyasadakinin veya sitelerdekinin ) bile çok uzağa gitmeden ..bir kaç gün içinde peş peşe gördüğümüz hiç de öyle düşünüldüğü gibi edebi değer taşımayan eseler kaydetmişlerdi…!
Bu kısa sürede bu siteye üye olduğumdan beri gözlemlediğim ve gördüğüm kadarı ile bu köşede iyi niyetli bazı değerli arkadaşların kendi düşünce ve tarzı içinde bazen de genel beğeniyi göz önünde tutarak- bulundurarak ’’günün şiiri’’ adına bazı şiirleri seçiyorlar...... Kısa olur – uzun olur - himası olur dini duygular taşır - aşk olur ayrılık olur, tabi birileri beğenir birleri de beğenmez..işte yukarda arz ettiğim gibi ’’ölüm’’ e bakış meselesi..!..
Hepimiz hem öğretmeniz hem de öğrenci…o halde toplumumuzda olduğu gibi hep beraber gelişmekteyiz .ki elbette aydın ve şairin üzerindeki vazife ve sorumluluk ağırdır..ama gene de beraber bir şeyler öğreniyoruz bir nevi..okuyan yazanı geliştirir ve yazan da okuyanı yani..ve tabi sanat ve şiir söz konusu ise kısmet kime düşüyorsa güzel bir şiir yazmak – o artık ’’O’’ nun taktiri gönlümüzün aynasında düştüğünde O’nun aksi yansır diye şiirimize ..o halde yapamamız gereken şey ve bize düşen aynamızı parlak tutmaktır buyurur asırlar önce Hafız-ı Şirazı…!
Ve o değerli kişiler ki bazen biri şiiri yerden yere vuruyorlar veya tam tersi arşa azama çıkartıyorlar şu ince satırı paylaşmak isterim:
Nasır Khosro (Hüsrev) İranlı şair ve düşünür asırlar önce buyurmuş :
Dünyada hiçbir şey yeni değildir – Sen git kendini tanı…!!!
Demek bize öyle gelirmiş bazı çok iyi şeyler dediğimizde… Kim bilir belki de daha iyisi bilmediğimiz bir yerde vardır..!
Toparlarsam şayet bazen eğer bir düşünceyi de eski kalıpta veya tarzda beyan etmek istiyorsak ki bunun örneklerini de bazı şiirlerini Türkçeye ve Farsçaya çevirdiğim dünyanın değerli tanınmış şairleri örneğin İspanya şiirinin ışıldan ışıklarından Lorca ve benzerlerinde (diger kalıpların yanı sıra doğu edebiyatındaki gazel kalıbı şeklinde denemeler yapmıştır ) rastlayabiliriz..
Elbette bu görüşe katılıyorum ki şiir artık bilmem sizi terk eden bilinçsizce kendinizin veya yarinizin yanında yazdığımız veya hicranından duyduğunuz uyduruk sıradan sulu benzetmelerimiz değildir. Ama sonuçta şiirin bir konusu var ve olacak ki demek istemem ki aydın veya entelektüel görünelim diye zülfe yare dokunmadan fabrikasyon civcivleri gibi benzer boyda veya boyada aslı astarı olmayan sulu aşklarımızı veya asırlarca anlatılan gülün bülbüle çektirdiği çileyi anlatalım veya riyakarca bir ara gidip Afrika’daki aç kalmış çocuklardan konuşalım veya ne buluyorsak herhangi bir güncel hayatımızda..!
Ki gene belirtir ve vurguluyorum şayet ne anlatılırsak...!..kalem ve kalp bilgili – bilinçli ve iyiyse kalıp ve çerçeve ne ise yeni- klasik- modern veya ötesi ki görüşüm şu ki önemli olan bir edebi eserin içeriğidir, zira ki içerik beyindir ve kalıp da deri.
Ki şayet eser ehli fenin elinden çıkmışsa ..elbette ki beğeni ile okunur ve okunacak da…
Ve merhum Mehdi Dijur’un burduğu gibi :
Hüner pençede mum gibidir..Ehli fenin elinde ama…!
……………..
Bu günün şiirinin vezin veya ayakları ve şeklini eleştiri yapmak istemem..ama duygu ve anlatım kendi kalıbı içerisinde iyi.. emeğe saygılar...kutluyorum
''Gece bitti bizim hikayemiz bitmedi
gecenin suçu ne bizim hikayemiz uzundu''
Saygılarımla
Behruz Dijurian
Not : Bu ara O 5 yaşındaki çocuk bendim..!
Üstad köşeye mazhar olmuş.Kendisini bu güzel esere imzasını attığı için kutlarım.
Saygılarımla...
Geleneksel şiir öylesine eskilire dayanır ki, günümüzde, geçmişten bu yana yazılan binlerce başyapıtın arasına girip başarılı olmak zordur. Yalnızca ölçü ve uyağa yaslanıp sıradan bir şarkı sözü oluşturmamak için, şiir ve söz sanatlarını, anlam derinliğini ve düşünsel içeriği geleneksel şiirin ezgisi ve tartımı ile yoğurmak gerçekten beceri ister. Bu açıdan şairini kutlamak gerek.
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta