Futbolun topu hakemin başında patlar bazan
Omzunda her ağlayana yaslanacağı kadar yer bırakarak
Yani yol bir yerden bir yere gitmiyorsa
Ordaki her şey tükenmiş ve tıkanmışlığın raf ürünüdür
Yol bir yere gitmiyor da, durmanın susmanın zaman öldürme birim faktörüyse saha meydan düzlük ve sahra
Bozulmuş ham maddeden kezzaptır yutkunup içene
Tezgahta çok çürüğü vardır hayatın yol bir yere gitmiyorsa durmuştur yaşamın kalbi bitmiş , kapanmıştır evren
Yol sıfırdan bire giderken birden sonsuza ilişip ilerlemiyorsa
Bozuk fotoğrafın bulanık ve donuk rengine bakarak
Yok o değil de yani
Ortam uysun uymasın şifahi olarak yolda yürüyenlerden biri diğerinin kolunda asılı kalmışsa
Yol hiç bir yere gitmezse eğer
Kesilmiştir mümkün, bitmiş tükenmiştir kalp atışlarında insanlığıyla uyuşmayan nabız ve yoklama
Yol hiç bir yere gitmeyense eğer,
Hiç bir yerden doğup gelmez gündüz gece ay güneş yağmur akıl fikir huzur mutluluk iklim
mevsim ve yaşam denen memleket
Zifir bir derinliğin sürekli her şeyi boğduğu ve bozduğu rengi düzeni değişmez bir zindandır, karardıkça fitne fesat boyanır
Kıran kırana
Kudurgun
Dehşet
Vahşet
İlkel
Gerici
Kapalı
Hastalıklı
Sadist
Yol bir yere gitmezse hiç kimseye tahammülü kabulü ilgisi bağı yakınlığı teması ilişkisi de yoktur kendine mahrum kalanın
Dünya bilmez, insanlık tanımaz, hak hukuk kural kaide kültür uygarlık görmez duymaz anlamazlara mahkum
Aşktan itibardan sevgiden bi haber
Kıyastan dengeden kör kütük
Yol bir yere gitmez, susar ölümü işaret ederse, kendi başının çaresine bakamaz öz varlığının belası kesilir
Depreştiği yozlaşmaların kuku kölesi olarak cehalet sınırlarını büyütür, kibir bataklığının kendini beğenmişliğine lağımlaşır
Foseptik kanallarının sibopçusu kesilir
Yol bir yere gitmezse dağlar dağlardan
Ülkeler ülkelerden
Tirenler tirenlerden
Şehirler şehirlerden
Okullar dünya ve insanlık kitabından
Kıtalar kıtalardan kopar cehennemin dibine aralanır ve uzaklaşır, yol bir yere gitmezse
İnsan insana kahır küfür lanet şiddet bozgun yapma yıkım çöplüğünün azgın sapkınlığını kusar köpürür
Borular patlat
Duvarlar yıkılır
Çatılar çöker
Fabrikalar durur
Otobüsler çalışmaz
Vapurlar denizden koparılıp zincire bağlanır
Bahçeler tarlalar bostanlıklar kıtlık kıyametin azap dükkanında bangır tedavülden kalkmış ağıt nizah sirenleri çağrıştırır
Yolunca gitmediği yerde insan insanı kaybeder, ne hatır kalır , ne onurdan saygıdan zerrece miktar nasip..
Susmak ölmek ve öylece bırakıldığı yerde uzun boylu bir ceset gibi durma biçimiyse yol
Başlamadan çöplük malı olan hayata koyduğu mesafelerde sonsuz bir küskünlüğün bütün yarık ve çataklıklarına zül dolar
Kendini kilitleye bağımlılığının müptelasıdır
Harama batar bulaşır
Felaketten geçinir
Mutsuzluk artırır
Hödük hüdüktür
Gericidir
İlkeldir
Nefret kusar
Kin güder
Azar kudurur sapkınlaşır kaynağını kurulduğu bataklıkta bitirip tüketen şöhretli saplantı
Yol bir yere gitmez de durup durmayı,susmayı ve ölümü beklerse pahasında kendini harcar bitirir sonsuz çürüyüş
Yol bir yere gitmiyorsa okuduğunu tersinden anlar modaya magazine müşteri marketçiliği komasındaki acil vaka
Motordan dumanlar çıkartan makinalaşmaya durmaksızın kamçı çalıp kelepçe vurarak
Anteni hiç bir yeri çekmeyen kimsesizliğin paslı kirli hurdalarına çölleşmiş harabeleri yapar bozar hattan düşmüş insan
Yol bir yere gitmezse devran bozulur dirlik yitirilir dünya yıkılır yaşam dağılır toplantı ve toplum sonlanır
Durma ve ölme noktasını çoktan geçer kendi kibir ve kahrının kuku kölesini avlayıp kovalama derdinden cartayı çeken
Süslü puslu mega giga dangalak morg
Çünkü..
Bir kere gittiğini gidip geldikçe kendi denginde görmenin arac gerecidir yol, gidip geldikçe çalışıp işleyendir
Birbirine sagın ilişkin ait dahil yakın samimi işlek vazgeçilmezliği örüp bağlayarak
Dayanışmayı barışı katılımcılığı sorumluluğu ve paylaşmayı gidip geldikçe yapılan yolun en sağlam yerine koyan
Güneşe yağmura rüzgara sevgiye güne yarına toprağı serili kapısı açık ve yüzü yüreği insan
Gittiğine
Bir yol gelir bir yola gider dünya
Bir yola girer gece bir yoldan çıkarak gündüz olur binlerce yol..
Elmalar zeytinler arpalar kuşlar mevsimler bulup bildiği yol ile dünya çarşısına dolar kurulur
İnsan insana gülümsediği yerden bakar bekler sever sevgili olur
Üretmenin aidiyet duygusunun ve paylaşmanın anlatılmaz sevinciyle doğup özgürleşen her şey kendine büyür
Daha neleeer nelere insan
Yolunu yöresini töresini yurdunu ve dünyasını yaptığı İnsanla sevgiyi ektiği yürek harcından insan
Aşka bağlanır, sonsuzluğu çoğaltır
Seyfi Karaca…… Aralık/24
Not:
Birbiriyle arasındaki ilgiyi saygıyı sevgiyi bilgiyi kültürü bağı aidiyeti saygınlığı onuru toplumsal ilişkiyi ve ortak değerleri cehaleti ve özentiyi kodlayan ve araştırıp sorup sorgulayarak anlayıp okumaktan koparmış sosyal kopuş ve çözülmelere dolaşımdaki tezgahta her şöhretli olanın her davrandığı söylediği gösterdiği veya parlattığı aşılama ve ışınlamaların kamaştırdığı körlüğe sürüklenip gidişlerin getirdiği ‘ yoldan yordamdan çıkmış ‘ güncel yıkım kokuşma yozlaşma vazgeçme ve güdümlü bağımlılıkların mutsuz dirliksiz piyasa tüketim müşterisi olma zorunluluğuna dair kalem ve yürek yordu bu şiir. Güzel olan her şeye ve insanlığa saygıla..!
Kayıt Tarihi : 5.12.2024 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!