Aşık şafağın seheri ağlar
Doyasıya derinliğine kadar
O bizi okadar sevmiş ki
Aynı terennümlerde zikrimiz
Semahında öyle bir aheng
Görmesin beni,bilmesin sevdiğimi
Ne yediğimi ne içtiğimi
Onunla onsuz kendimden geçtiğimi
Çiçekleri onun için sevdiğimi
Söyleyeceğimi dinleyecek mi?
Yoksa gölgeler güler
Zamanı soymak,kadın gibi
Perdeleri kapatarak çıplak
Ağlatarak keman gibi,sızlatarak
Aklımızdan çıkmayan,bakire çılgınlık
Hayaliyle süslenen duvar,korkular
Zaman,resmedemediğimiz
Bir fidan bin umut
Nice masum çığlık
Karanlık üstü bulut
Sen neredesin anadolu çocuğu
Şaşırsanda bilirim
Doğumuyla sevindiğim
Maviş maviş gözlerin
Minicik parmağımı tutan ellerin
Tebessümün,emeklemelerin
Kızım seni hep sevdim
Nefsim düşmüşken denize
Efendim limanında tut beni
O sıcağın esintisinden ise
Medine kuytusuna at beni
Çarpar kuş kanadı yüreğim
Dalından yaprak düştü
Hüzünlü geceler nöbetteyim
Kaç aşık huzurunda boyun büktü
Yollarının divanesiyim efendim
Örümcek ağını ördü güvercin gözcü
Geçme ey zaman tiktaklar dursun
Ömür semayesi nicedir hazana döndü
Engellenemeyen çöküş boşluğa öykü
Dün dediklerinden kaç gün suyu göçtü
Teslli diye ektiklerim kurudu gitti
Acaba zaman mı harcadı kendimiz mi
İz düşümünde çığ düşmüşse saçlara
Gönül viran olma dostu içinde ara
Barıştıysan kalb sarayındaki padişahla
Misk anberler içinde kevserler akar
İki avuç arası başım
Bülbül nağmesi dalmışım
Divaneler nevbaharı
Görmeden ağlar
Sen söylemezsin
Busene gizlenmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!