medet ey sevdiğim, medet ey pirim
bugün cemalini görmeye geldim
yüz çevirme benden yoksa küserim
bugün cemalini görmeye geldim
el açıp yalvartma yazıktır bana
şu yüreğimden sızan kanı
durdurmak için paraladım kendimi
Akacak kan damarda durmaz imiş
bilemedim...
(Hüseyin AĞGÜL’e)
Soldu gençlik, ömür bitti tükendim
Hüseyin’im verdi ruhsat neyleyim
O yar gonca, ben dalında dikendim
Hüseyin’im verdi ruhsat neyleyim
sen çekip de gideli uzaklara
sazımın telleri ötmüyor oğlum
kış bitti bitecek nerdeyse ama
evimin bacası tütmüyor oğlum
evim barkım hepsi yerli yerinde
ben seni severken
söylememiştim kimseye
seni sevdiğimi
senin bile haberin yoktu bundan
düşünsene
kime ne
Ağladım, sızladım, bilmedin gönlüm
Dedim, dedim ben ama anlayan kim
Şu gönlüme, boşa geçirdin ömrüm
Dedim, dedim ben ama anlayan kim
Geçemedim önüne bu deli gönlün
unutur mu sevenler sevdiğini
ben de unutamam özlerim seni
kerem’in gönlünde aslı misali
ben de unutamam özlerim seni
aşka düşen yürek yanar, közlenir
sitemdir bu!
duyguların hoyratça harcandığı kahpe zamanda
sitemdir bu!
katran bebeklerinde hışmıyla
bir göz fırlattı suratıma
bursa çakısı gib
şahin bakışı vardı meretin
harlasam söner
Devrin gülü yine ferman eylemiş
Keferenin buyruğunu dinlemiş
Dişlerini bir güzel de bilemiş
Artık ısırmaya kaldı sonrası
Açıklandı işte türlü tedbirler
slm eski dost seni asla unutmayacak biri yazıyo sana yin aynı rumuzla nasıl özledim bilsen
seni