I.
Bir bilinmezi daha tükendi hayatın
Adımlar sıklaştı gözükünce diğer bilinmezlerin sınır kapısı
Bekliyor bizi yıllar elinde bir kamçılarıyla
Yaşanan bir bilinmezde olsa
Değmez mi yaşamaya
Bilinmeyen ne varsa fitilidir umudun
Ve ateş senin elindedir her zaman
II.
Bir fotoğraf duruyor önümde
Çadır, toprak, çamur
Ve çocuk ve gözyaşı,
Ve çakal gibi bir soğuk
Haince içeri sızan yağmur damlaları
Ve gitgide azalan bir dünya
Çocuğun ayaklarında
Buza kesmiş bir yeryüzü
Gözlerinde hala kirletilmemiş dünya
Umut en çok çocuklara yakışıyor
Çocuklar;
Zaman tüketemez onların beyinlerinde
Güzelliğe olan inancı
Onların gözlerinde inanç yeryüzü kadar
O çocuklardır
Savaştan dönmeyecek bir babayı
Yıllar boyu umutla bekleyen
Gece yarıları gökyüzünde güneşi arayan
Onların rüyalarında gördükleri bugün
Elma şekeri, bebek, oyuncak araba değil
Bütün hayalleri
Kapısında oynayacağı bir ev,
Enkaz altında kalmamış bir gelecek sadece
Onların yanaklarındaki gamzelerde çukurlaşan hayat
Çok şeyler anlatıyor bize
Anladıkça zamanın acımasızlığını
Utanıyoruz içtiğimiz çorbadan
Soluduğumuz nefesten
Bakamıyoruz gözlerinin içine
Daralıyor dünya
Daralıyor beynimiz
III.
Ve biz bu daralmış beyinlerimizle
Anlamakta zorlanıyoruz
Mutluluk ile mutsuzluk arasındaki
Sevgi ve nefret arasındaki
Dostluk ile düşmanlık arasındaki
Umut ile ölüm arasındaki çizginin inceliğini
Ha desen koptu kopacak bütün sınırlar
O anda karışacak her şey birbirine sanki bir anda
Dostun düşman olacak
Sevgin nefret
Ve umudun antitezi ölüm kaplayacak ortalığı...
01 Ocak 2003
01: 03
Kayıt Tarihi : 31.1.2003 01:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!