-biliyor musun, nerden geliyor bu sesler...
bir desen içinden bin çiçek açtırarak, renkleri güneş yangını
elleriyle işliyor taş ustaları, üstünde ağaç bitmez taş dağları.
yel esip kum gibi savrulsun diye, Şirin'in beline düşen saçları
Ferhat’ı çiziyorlar bir tarafa,
sevdayı nakış-nakış doğurarak tam karşısına.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bir yanda umutsuzluğu yaşamış ama umuda yol alan bir şiir.
Hazla okudum ve bitmeseydi dedim keşke....Ahmet Arif tınısı ve tadı vardı.
Kutlarım
Şiir ola
Sevgiyle,dostlukla,sağlıcakla kalın
yani duyduğun çekiç sesidir, taş ustalarının yürek sesi yani
o ustalar ki Midyat gibi kokar elleri
o ustalar ki dağları eriten çekiç gibidir yürekleri...
yani bu ses, zemheride çığlıkların susmasının sesidir
sazın teline dokunan el Veysel’in elidir
o Veysel ki görünenin de ötesini, gören gözlerdir...
yani henüz yaşanmamış bir sabah, sana gelmeyen her sestir
o sesi doğuran da, doğacak olan güneştir
o güneş ki umut balonunu hiç söndürmeyen nefestir...
Üreten,eriten,dirilten emeğin sesidir o ses..Emekçinin elleridir bu günden yarını şekillendiren.Bakmayın nefessiz bırakıldığına bu ara,kapitalist eşkıya çetelerinin de hesap vereceği gün gelecek elbet..Saygıyla
Umut balonları hiç sönmesin ustam.. Zarif, düşündüren dizelerdi. Her daim saygımlar sunarım,,
aydınlık günlere doğru güzelliklerle dolu güneşli yarınlaraa..
Kimden : Hazan Armes
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 07.01.2013 23:52 (GMT +2:00)
Konu : Yaşanmamış sabahlara doğru / yeni şiir...
'Yaşanmamış sabahlara doğru...'
Öncelikle bu sözünüz 'açık denizlere doğru ' sözünüz gibi hit olmaya değer.
'...-söylesene, kim vuruyor sazın teline böyle...
eriyor bütün duvarları, her hapishanesini tattığım ülkemin
müjdecisi olup bir çocuğu sevmenin, yâr koynuna girmenin.
parçalanışı budur işte, hasretin sırta biçtiği deli gömleğinin
her dokunuşla sazın teline,
günebakanın kavuşmasına benzer güneşine.
yani bu ses, zemheride çığlıkların susmasının sesidir
sazın teline dokunan el Veysel’in elidir
o Veysel ki görünenin de ötesini, gören gözlerdir... '
Şiirinizi baştan sona beğeniyle okusam da,bu bölümü biraz daha ağır geldi yüreğimin terazi kefesinde.
'...elin kendiliğinden sever, alnına yuva yapmış ak güvercinleri...'
Bir de bu satırı okuyunca,saçlarda barınan ak güvercinler de var tabi.Bunları da sever mi bilmem ellerimiz kendiliğindden.Bu geçt içimden.
Küçük şeyleerin sonu büyük olurmuş.Daracık nehir yatağından uçsuz bucaksız denizlere boşalır gibi.Küçücük hayellerin bir gün tüm güzelliğiyle gerçek yaşayabilmemiz gibi.Umutlar da öyle.Ne olursa olsun umut etmeye değiyor yaşam.Ve şiiriniz gerçekten umut dolu.Okuyunca bütün olumsuzlukları beltaraf ediyor.
Hep yazın olur mu? Kaleminiz hiç susmasın.
Yüreğinize sağlık hocam.Sonsuz saygılarımla....
her bölümünde ayrı güzellik. sayfana her gelişimde şiiri öpüyorum içime şiir doluyor.
saygılarımla:
rr.akdora
Susmasın ne yüreğiniz ne de kaleminiz, saygılarımla...
yazan paylaşan yürege saygı selamlarımla tam puan listemde degerli üstadım hürmetlerimle
Yaşanmamış sabahlar umutlarımızın devamı değilmidir , kaleme saygıyla +.............asena
Umut güneşinin üflediği balonun hiç sönmemesi dileğiyle ve yeni ufuklara doğru sevgiyle sayın Çeştepe.İçim ısınarak okudum; tebrik ve teşekkürlerimle...Enver Özçağlayan
Bu şiir ile ilgili 110 tane yorum bulunmakta